29 Kasım 2017 Çarşamba

Modern Mutluluk






Endişenin kor ateşler olup yandığı dünyadansın,
Allayıp pullayıp takıştırırsın çıkarlarını…
Varlıkların görünsün dostlarına istersin:
Boyalı beton evler, topraksız…
Çok tabaklı sofralar, aşksız…
Sevinç yoksunu duraklara götürüp getiren, ruhunuzu sindiremediğiniz özel arabalar sevinçsiz…
Yakışmış! Ne beceriklisin! Başarılı!
Diyecekler; mutlu olacaksın!
∘∘∘

Geleceğini vermiş elindekileri almışsın;
Hayır, deme hakkından vaz geçmişsin…
(Bekle, suratına vuracak bunun ne olduğunu senden habersiz yol alan zaman)
Ne denirse onu yapacaksın…
∘∘∘

Hayatını anlatmayı bilmeyen patronundan yaşam dersi çıkarmışsın:
“Faturayı şişir, miktarı yüksek gösterme!”
(Sonunda ortaya çıkmamalı, iz bırakmadan fahiş kazanmalı.)
Kâr etmenin ar etmekten önce geldiği topluluklarda şekillenmiş dostlukların:
“Kişisel olarak alma, bu bir iş!”
(Sana kalleşlik yapıyorum; ama iş için, alınma; biliyorsun işte her şey mübah!)
∘∘∘

Gerçeklerin sanal –uydurma- ise doğadan ve hayattan mucizelerini sana açık etmesini umma.
Kişisel olarak alma, bu bir iş, diye kalleşliğe kılıf uydurarak yürümüşsen, aşksız, şiirsiz, ruhsuz bir mezbelelikte varlık teşhir etmekten yaşam sevinci damıtmaya çalışacaksın…
Tat vermeyince, hayat bu ne olacak ki tesellisine sarılıp avunacaksın…
∘∘∘

Seçimine razı olacaksın:
Ya teşhir keyfini (!) mutluluk sanarak aldanacaksın ya da becerilerinin seni taşıyacağı mucizelere yollanacaksın…

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder