KARL RAIMUND POPPER
Bilginin Kötüsü Neyinden Belli Olur
Hüseyin İğdirli
______________________________________________
Sunuş
Mart
2015, İstanbul
İnsanların büyük
çoğunluğu düşünmek yerine ölmeyi tercih eder. Çoğu yapar.
|
Bertrand Russell ( -1970),
İngiliz matematikçi ve düşünür
|
2000
yılının Haziranı. Tom Peters’ın seminerindeyim. Tom Peters ünlü bir Amerikalı
yönetim danışman. Bir günlük seminerinin ücreti 1000 doların üzerinde.
Heyecanlı
üslubu ile konuşuyor.
“Yönetici
bilim adamı gibi çalışmalı…”
°°°
Nasıl olacak; yönetici ve girişimcinin bilim adamı gibi çalışması ne demek?
Salon tıka basa dolu. Derinlemesine bir konuyu tartışabilmek olası değil.Benim için son elli yılda en başarılı kurum doğa bilimleri. Fizik, kimya, biyoloji… Uygarlığımızın büyük ışığı.Neden diğer sosyal kurumlar aynı başarıyı gösteremiyor? Sosyal bilimler, biyolojinin gelişme hızını hayal edebilir mi? Sosyoloji, politika, siyasal bilimler, ekonomi, iş… “pozitif” denen bilimler arasında bile sayılmıyor… Güvenilir bulunmuyor.
Neden?
Nasıl
oluyor da savaşlar durmuyor. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin yerküremizde
hayatı ne denli tehdit ettiğini umursamıyoruz!
Neden
biyoloji, fizik, umut saçarken, siyasal bilimler çaresiz?..
Son
aylarda kafama saplanıp kalan sorulardan bazıları bunlar… Aydınlatacak bilgi
arıyorum.
Yönetim
teorileri ve uygulamaları üstüne derinlemesine okumak ve pratik yapmak olanağım
oldu, Shell firmasındaki kalite yönetim danışmanlığım süresince. Ardından
Shell’in
iş süreçlerinin denetiminden (audit) sorumlu olduğum dönemde… Bu sorular o
dönemlerde tomurcuklanmaya başlamıştı kafamda.
Sanıyorum
ki Tom Peters “Yönetici, bilim adamı gibi çalışmalı,” derken
aklında olan bilim fizik idi… Bilim adamı da fizikçi… Siyasal bilimci, sosyal
bilimci değildi. Filozof hiç değildi.
°°°
2000
yılının Eylülü. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Derken Karizma dergisinde
bir yazı gözüme ilişliyor: “Bilimsel
düşünceye bir eleştiri”. Cüneyt Ülsever yazmış. Bilim üstüne son elli yılda
önerilmiş yeni yorumlardan söz ediyor Ülsever… Ertesi gün Amazon.com’a epeyce
yüklü bir kitap siparişi veriyorum…
Kitaplardan
birkaçı bilim felsefecisi Popper’ın… Diğerleri biyoloji, zooloji ve bilim
tarihi üstüne… Edward O. Wilson’un,
Stephen Jay Gould’un kitapları…
°°°
2000’li
üç yılım yukarda sıraladığım sorulara yanıt aramakla geçti… Boğaziçi
Üniversitesi’nin kütüphanesinde. Özellikle de doğa bilimleri nasıl çalışır?..
“Yönetim” metoduyla aralarında bir benzerlik var mı? Sosyal bilimler ve
politika neden bu yöntemlerle çalışamaz?..
Önce
bilimin nasıl çalıştığını anlamalıydım… Okullarda ve mühendislik eğitiminde öğrendiklerimi
üst üste koyduğumda geldiğim nokta yeterli değildi. Yeni gelişmelere
yönelmeliydim… 20. yüzyılın ikinci yarısında bilim felsefesi dalında
geliştirilen tüm yaklaşımları taramalıydım…
Öyle
yaptım.
Sonunda
Popper’ı derinlemesine bilmem gerektiğine karar verdim.
6000
sayfanın üzerinde kitaplarıyla… Övenleriyle, eleştirenleriyle, ilerici
diyenlerle, gerici diye suçlayanlarla… Bıraktığı tüm etkiyi anlamak gerekti.
Kızdırdığı tüm kesimlerin argümanlarını kavramaya çalıştım.
Lisede, üniversitede, kimsenin sistemli
olarak öğretmeye çalışmadığı, ama yine de eğitimin arka planında, bilim adına hepimizi
şartlandıran görüşleri isteyerek unutmanın zorunlu olduğu noktasına geldim.
Popper,
21. yüzyılda insanlığın tüm birikiminin yeniden şekillendirilmesinde önemli rolller
almaya adaydı. Eninde sonunda hayat dediğimiz belirsizliğe yalnız yürüyüş,
uygulamalı bir bilgi felsefesi macerasıydı. Farkında olsak da olmasak da…
°°°
Bilgi
felsefesi sözü ile ne anlatmak istiyorum? Bunu küçük bir anektodu naklederek
açıklamayı deneyeceğim.
16
Ocak 2004, CNN Türk televizyonunda Taha Akyol’un konuğu Erdal İnönü. İnönü’nün
yeni çıkan kitabını tartışıyorlar: “Bilimsel
Devrim ve Stratejik Anlamı”.
İnönü,
bilim, ölçme, matematik… anlatıyor. Akyol araya girip sordu:
“Bilim
ile bilim olmayan bilginin farkını kısaca tüm seyircilerimize anlatabilir
miyiz?..”
İnönü,
hazırlanması gerektiğini, şu anda bir şeyler söylemesinin yanlış olacağını
söyledi. Ben de aynı hazırlığın telaşını hissetmiştim o zaman.
Unutmuyorum!
°°°
İÇİNDEKİLER
1. Giriş
2. Bilginin Serüveni
Platon - Aristoteles
2. (Dev.) Descartes - Locke2. (Dev.) Kant - Hegel
3. K. R. Popper'ın Bilgi Kuramı
4. K. R. Popper'ın 'Eleştirel Akılcılık' ı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder