15 Ocak 2016 Cuma

Kadının Hikâyesi




Kadının hikâyesi Adamınkinden farklı mıdır; onlar birlikte Cennetten kovulmadılar mı? Şeytana birlikte kanmadılar mı?
Kabul ediyorum, öğrenme yolunda yürümeye düşkün değillerdir..
Gelecek tablolarını ümit fırçalarıyla bezediklerinden hikâyelerinde çokça hüsrana uğrarlar.
∘∘∘

Aslında kadın da Adam da düşünmeyi pek sevmez. Öyle anlar olur ki, handiyse “İnsan türü düşünmeyi sevmez, düşünmek yerine ölmeyi yeğler,” diyen İngiliz düşünüre hak verirsiniz.
Kadınla adamın hikâyelerinde zurnanın zırt dediği yerdir burası: Düşünmek, akıl yürütmek
∘∘∘

Akıl yürütmek, geçimini toprağı ekerek sağlayan çiftçilerin işi gibidir. Zahmetlidir, sabır ve metanet ister… Çiftçiler sebze, meyve, hububat yetiştirir; akıl yürütenler, cansız, kuru, ham fikirler…
İkisi de zor zanaattir.
∘∘∘

 “Bilme yolları çeşitlidir: Akıl yürütme, sezgi, sevgi, coşku, itici bulma, nefret, acı, gözyaşı…“
İsteyen istediğini kullanır. Fen bilimlerinde değil, ama gündelik hayatta bu yollardan birinin diğerine pek üstünlüğü yoktur.
Bilgeliğe giden her yol doğrudur.
∘∘∘

Kalabalıklar akıl yürütmeyi sevmez. ‘Fikir’ aramakla başları hoş değildir.
Kararlarına temel olacak fikirler için deneyimlerine, başkalarına, geleneklere, otoritelere… yönelirler.
Beğenme –karar alma- ve uygulamada duygular, olmazsa olmazdır. Sıcak duygular hissetmeden hiçbir fikri seçemezsiniz.
Beyninde duyguları işleyen bölgesi hasar görmüş bir kişi, her açıdan sağlıklı olabilir, ancak sizinle buluşmak istediği randevu yerini bile kararlaştıramaz. Önerilen yerlerin artı ve eksilerini sıralayıp durur.[1]
∘∘∘

Duygulanmazsanız karar da alamazsınız!
İşte Kadınla Adamın hikayesindeki yol ayrımı bu sapaktır.
Kadın, belirgin amaçlara takılmadan sezgi, sevgi, coşku, nefret, acı, gözyaşı… zemininde oluşan duygulanımları altında karar verir.
Adam ise küçümsediği duygusal takıntıları görmez; çıkar, güç ve paraya oynar.
Kadının, hayatın asıl amacı bilgeliğe ve uygarlığa daha yakın durmasının nedeni budur.
Uygarlık canlılar için daha iyi bir dünya arar..
‘Kadın böyledir - Adam şöyledir…’ mizahın ve magazinin vazgeçemediği kolay müşteri çeken hoş geyik muhabbetleridir. Hep ilgi çeker.
Sanırım kimsenin karşı duramayacağı gerçek şudur:
Kadın olmayan yerde uygarlık da olmuyor.
Çünkü Kadın hayata daha yakındır… Hikâyesini farklı kılan da budur!
∘∘∘



[1] Antonio R. Damasio, Descartes’in Yanılgısı, Duygu, Akıl ve İnsan Beyni, s.204

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder