31 Ocak 2016 Pazar

Kadın da 'Anlamayı' Kafaya Takmıyor



Kadın duygularıyla, Adam hesabına geldiği kadarıyla yolunu seçiyor.
Eğitimse eğitim, yabancı dilse  çifter çifter olsun… Şaşarsınız; sonuç değişmiyor…
Baskın duygular altındadır ve de hayata daha yakın duruyor diye kadının, ‘anlama’nın ucsuz bucaksız patikalarına ciddi ciddi dalacağını beklemeyin.
O da Adam gibi anlamayı kafaya takmıyor.
∘∘∘

Bence belirleyici olan, şu sorular:
Zamanın ruhuna tutkun musunuz?
Toplumun çarmıhına gerilirken ne denli acı çekiyorsunuz?
İlkine “evet” veya “ zamane ruhtan rahatsız değilim” diyorsanız; ikincisi için ise en azından “fark etmiyor” diye düşünüyorsanız, işiniz kolaydır…
‘Anlamayı’ kafaya takmıyorsunuz!
Kadın da öyle yapıyor.
Zamanla bir hesaplaşması yoksa ve kendisi olma ihtiyacı içini yakmıyorsa ‘anlamayı’ es geçiyor!
Çünkü anlamaya çalışmanın yükü daha çok  hayata tahammül etmek için taşınabiliyor.
Kolay kabul gören sığ yanıtların gölgesinde huzurluysanız,  kalabalıklar içinde ‘kendinizden  yetim kaldığınızı’ hissetmezsiniz.
∘∘∘

Ben hakim rüzgârların piyasadan estiği bir dünyada, eğitimin, can derdine düştüğünden cananı –öğrenciyi- unuttuğunu görüyorum…
Kadın anlı şanlı okulları bitirmiş, üstüne gitmiş Amerikalara; ağır diplomalar edinmiş. Gelmiş, uluslararası bir şirkette çalışıyor.
İşe alacağı eleman hakkında burcuna bakmadan karar vermiyor!
Yanlış okumuyorsunuz! Astrolojiyle insan davranışlarını tahmin edebileceğine inanıyor!
∘∘∘

İnsanın dinamosunu, doğasını –özünü-, davranışlarının lokomotifini üç bin yıldır yakalamaya çalışan felsefeye, teolojiye, modernist insan seçme yöntemlerine aldırmıyor; son yıllarda konuyu inceleyen fen bilimlerine boş veriyor…
İşi yıldız falıyla çözüyor!
Evleneceği adamı, işe alacağı elemanı böyle seçiyor.
Çekin kuyruğunu gitsin eğitimin…
∘∘∘

Doğru, Kadın duygularıyla hayata  Adamdan daha sıcak; kadınların olmadığı yerde boşuna uygarlık aramayın!
Ama o Kadın gidiyor homo sapien kardeşlerini astrolojiyle tartıyor!
Şaka değil, güveniyorlar!
Medyadaki astroloji yayınlarının büyük okuyucu kitlesi kadın!
∘∘∘

Yanlış anlamayın, gündelik hayatta bilimsel takılın, bilimsel mantık kullanın demiyorum.
İş hayatında, ticarette, sokakta, mahallede bilimin yanlış dediği mantık’ı kullanmak zorundayız biliyorum!
K. R. Popper ne derse desin!
Gündelik hayatta geçmişten hikâyeler anlatarak gelecek’i kestirmeye çalışıyoruz.
Şöyle… yaptıklarımız olmamıştı, böyle… yaptıklarımız işe yaradı; öyleyse böyle yapalım…
Bu mantık aslında ‘kurbanlık koyun mantığı’dır.
Bayrama kadar sizi iyi beslerler, hayat hep güllük gülüstanlık sanırsınız, bayramda kafanızı koparırlar!..”[1]
Yanlıştır; ancak belirsizlik içinde başka çareniz yoktur, kullanırsınız.  
Günün birinde fen bilimleri ‘insanın doğasını’ keşfederse bu çaresizlik perdesini yırtabiliriz.
∘∘∘

Bütün bunlar tamam, ama yine de yıldız falına kadar düşmemeliyiz!
Kadına ve kadınlara saygıyla
∘∘∘


[1] INDUCTION, tüme varım; Kant’ın (ö. 1804), “Hume (ö. 1776) beni dogmatik uykularımdan uyandırdı” diyerek işaret ettiği mantık.






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder