31 Ocak 2016 Pazar

Adam Kadının Sırrını Bir Türlü Çözemiyor



Sohbetlerimizin birinde karısını anlamaya çalışmaktan vazgeçtiğinini söyledi Adam.
Dalgaya karşı kürek çekmekten, hayal kırıklığından yorgun düşmüş.  Hiç değilse hafiften bir yaşam heyecanı estirmeliymiş onca tartışma.
O da olmayınca!
∘∘∘

Adam güvenilmez bir mantıkla bakıyor karısına, bana göre. Başka türlüsü de olanaklı değil.
Doğayı fazlasıyla (!) kontrol edebiliyor, ama sosyal yaşamla başa çıkmanın bir yolunu henüz bulamadı insanlık.
Aristo mantığı saçmalıyor, diyalektik mantık – bol metafizik sosuyla- pek felsefi takıldığından gündelik hayatta abesle iştigal’in bile uzağına düşüyor.
Fen bilimlerinin mantığını düşünerek, bilimsel mantık’a ne olmuş, sorusu geçebilir kafanızdan.
Bazı ünlü profesörler böyle çağrılar yapıyor!
Siz siz olun aklınıza bile getirmeyin.
∘∘∘

Gündelik hayatın hangi köşesinde olursa –iş, siyaret, insan ilişkileri…- adımlarını bilimsel attığını söyleyen herkes şarlatanlığa namzettir…
Bilerek veya bilmeyerek!
Bilimsel’ sözü, gerçeklere değil belagat  sanatına –güzel söylemeye- çıkan sokağın modasıdır.
Sanayi devriminden -1750- bu yana…
∘∘∘

Adam da hepimizin gururla içinde debelendiği bu tuzağa düşüyor.
Bir tutam matematik içeren bir-iki mühendislik aracı kullanınca akılla ve mantıkla yürüdüğünü sanıyor hayatın içinde.
Uzmanlık’ının sosyal hayatta da geçerli olduğu palavrası bilinç altına işlemiş.
∘∘∘

Oysa gündelik hayatta kullandığı –farkında olsun olmasın- ‘kurbanlık koyun mantığı’ndan başkası değil.
Hepimiz böyle yaparız.
Hikâyelere dayanırız: dün böyle olmuştu yarın da böyle olacaktır
Adamın bayramda boynunu koparıverirler, donar kalırız!
∘∘∘

Adam, duygusal olduğu için akılsız kabul ederek Kadını küçümsüyor!
Bir bilse, kendisi de kararlarında kadınlar kadar duygusal. Aksi olsa adım atamazdı dünyamızda.
İçinden çıkamadığı Kadının sırrı, kendinin de sırrıdır aslında:
Bilimsel danslarını ‘kurbanlık koyun mantığı’ eşliğinde güle oynaya yapıyorlar…
Birlikte…
∘∘∘

Bir farkları varsa o da Kadının hayata daha yakın durduğu ve bilimsellik saçmalıklarla daha az hata yaptığıdır.
Çünkü bilimsel (!) mantıktan çok duygularına güvenir. Bunun yüzündendir ki evrimin sağ kalma güdüsüne daha az teslim olur; hayattan ve ölümden daha az korkar.
Adam kendinin ve çevresinin içgüdüsel ‘sağ kalmaajanıdır; bundan onur duyar ve kendini çok akıllı –mantıklı- bulur!
Amacını ‘ayakta kalmak’ diye tanımladığından hayatı kaçırması daha olasıdır!
Çünkü yaşam, sağ kalmaktan epey fazlasıdır!
Kurtuluşu Kadına yakın olmaktan geçer, Adamın…
∘∘∘

Kadının tutumu pek bilinçli olmayabilir…
Sonuç hoş ise endişeye yer var mı?
Hayat nedir ki; zamanın ve tesadüflerin az mı hakkı vardır üzerimizde!

∘∘∘






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder