Gözüne güzel gözüken her şeyi.
Sorsalar, uzunca endam ile ince bilekli tatlı orantılar veren bacakları kadın
güzelliği diye çizer.
Kadında –eşinde- dayanılmaz çekici bulduklarının bunlarla aykırı
düşmesini sorgulamaz.
Öyle görüyorsa öyledir…
Kendisi sanki Kıvanç Tatlıtuğ mudur?
∘∘∘
Onun için Kadın, iş ‘güvenlik’e gelince gözü kapalı Adamın arkasında durmalıdır.
Hayat korkularıyla omuz omuza
baş etmeye çalışmak değilse, nedir ki Adam-Kadın
ortaklığı?
Hayalindeki ‘hayat’ tanımından
vazgeçmez Kadın. Yaşama yakın durmasını
sağlayan budur.
Gündelik hayat telaşının hararetli bir yerinde Kadının yalnız başına
davranmasının akıl dışı dinamosu bu ‘tatlı hayat’ düşüncesidir Adama göre.
∘∘∘
Tatlı hayat korkularla baş etmek yerine onları göz ardı eder. Unutur.
Adama böyle bir davranışı kimse anlatamaz.
Hayatı keşfetmek, tatlı hayatı yakalamaya çalışmak
değildir.
∘∘∘
Adam ısrarla Kadını akıl dışı davranmakla suçlar.
Gündelik hayat savaşlarının orta yerinde duygularla davranmak rasyonel –akla uygun- değildir.
Kadına göre Adamın bu denli anlayışsız olabilmesi Tanrı’nın bir gazabıdır!
∘∘∘
Olan şudur.
Adam olanları anlamaya çalıyor, ancak yanlış anlıyordur.
Kadın anlamak yerine duygularıyla
yürüyordur.
∘∘∘
‘Bilinçsizlik bir vatan, bilinç bir sürgünse’ eğer Adam gönüllü sürgündür…
Kadın vatandan ayrı kalmak istemez…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder