Hava alanındaki ılık gülücüklerini anımsayın.
Ne güzel insanlar, futbolu gerçekten seviyorlar, tam yerine geldim,
diyordu; ama hayatı insanın beceriksiz mantığıyla göremiyorsunuz.
Ele avuca sığmıyor, zamandan ve tesadüflerden besleniyor. ‘Ben’in
beklentilerini, endişelerini, umutlarını sallamıyor bildiği gibi akıyor yaşam.
Van persie olsan da bu
değişmiyor.
∘∘∘
Nereden bileceksin Pereira
gibi bir hocayla çalışacağını.
Adam akdenizli, sıcak kanlı, hepimiz gibi; duygularını yüzünden bilmem
kaç kamerayla anında canlı yayınlıyor.
“Ne olmuş yani!” dediğinizi duyuyorum, ancak şöyle sürdürüyor Pereira:
“Takım kutsaldır!”
Kısaca, sizler takımın yanında hikâyesiniz, ben takımın âmiri olduğumdan ben ‘her şeyim’- kutsalım- diyor!
∘∘∘
Hoca Van Persie’yi henüz doksan dakika oynatmadı.
Onca parayı yedek kulübesinde hazmediyor ünlü oyuncu.
Kızıyor, öfkesi orta yerde; seyirci onu seviyor.
Ne gam! Hoca kutsal!
∘∘∘
Kim haklı?
Yönetim karar verecek.
Ya sonuçları görünceye dek
bekleyecek, ya da erken davranacak, iş
işten geçmesin diyecek
∘∘∘
Aslında haklı olan yok!
“İki düşman ‘bölünmüş’ aynı insandır.”[1]
Amacı olan, doğruyu eğriyi, haklıyı haksızı pek düşünmez.
Yönetim hedef için uygun gördüğünü yapacaktır.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder