15 Şubat 2016 Pazartesi

Adam Kadın ve Mutluluk (2)



Adamla Kadın korkularını alt etmeyi başardılar.
“Biz,” dediler, “hayatta kalma güdüsünün esaretinden bıktık!  
Ne güvenli yaşam ne can sıkıntısı’nı yenme arzusu bizi –topluma- köleliğe zorlayabilir.
Hayat’tan korkmuyoruz, istemezsek çeker –ölüme- gideriz…”
∘∘∘

Biz varsak ölüm yok, ölüm gelince biz olmayacağız, diyerek  ölüm korkusunu  savuşturdular.
Evrimin kötülüklerini gördükçe ölüm’ü, toplumun kötülüklerini gördükçe hayat’ı ciddiye almazsınız.
∘∘∘

Adam hafiflemişti. Coşkuluydu.
Kadın sevinçli ama tetirgindi.
Toplumdaki yerini terk etmeden hayatı keşfetmeye çalışmanın söylemesi kolay yapması güçtür.
Toplum ‘bilimsel dediğimiz mantık’la kurgulandığından davranışlarımızı o şekillendirir.
Bilimsel mantık verimlilik peşindedir. Gerçekleri arar. Düşüncenin eksiğini matematikle tamamlar.
∘∘∘

Gündelik hayatın bilimsel mantığında gerçek yerini ‘para’ya bırakmıştır. İnsan  verimli çalışmalıdır.
Verimlilik, eylem, hız, telaş, büyüme, ilerleme, tüketim, başkalarını mutlu etme ve onların içinde mutlu olma demektir…
Adamla Kadını ‘doğru yaşamı’ aramaya zorlayan bu mantığın lanetidir.
Bilimsel mantığın giysilerini çıkarmak yetmez, yeni elbiseleriniz içinde rahat etmelisiniz.
∘∘∘

Doğru yaşam, bilgelik mantığını kullanır.
İnsanı kendine dönüktür, hayat dışında amacı yoktur. Yeteneksiz olduğunu bile bile bilgelik’e doğru yürümeye çalışır…
Kendine tahammül etmenin daha iyi yolu yoktur!  
Filozoflar  gibi günün dünyasında yaşayarak başka felsefeler yazmazlar. Düşündüklerini yaşarlar, yaşamın içinde düşünürler.
Eylem içinde, kaosun telaşından ‘hoş vakit’ damıtmakla yetinmezler.
∘∘∘

Yollarının böyle bir dünyaya açıldığını görmeleri uzun sürmedi.
Zaten tetirgin olan Kadının gözü yeni dünyayı yemedi. Yanlış yaptım dedi.
Adamı vazgeçirmek için günlerce uğraştı.
Başaramadı. Şehre döndü.
∘∘∘

Belki de iki kişinin yeni dünya araması uygun değil, diye düşündü Adam. Kasabaya yerleşti.

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder