Efendim… Onurlu bir yaşam için ne gerekirse…
Başka ne olsun ki?
Çoluğun çocuğun yemesi, içmesi… Barınma, sağlık, eğitim…
∘∘∘
Değil.
Biliyoruz ki fazlası var…
Herkes bilir ama kendisine bile seslendiremez.
Dünyaya gelmişken olabildiğince fazla kadınla yatmanın hayalini bir türlü kafasından atamayan çok erkek tanıyorum.
Kadınların bu ateşi kafalarının bir yerinde sürekli taşıdığını sanmıyorum; ama erkekler bu işi tek başlarına yapmıyorlar ki…
Kafam karışıyor…
∘∘∘
Kim bilir daha seslendiremediğimiz neler var?
Örneğin, -onlardan- daha uzun yaşamak istediğiniz birileri olabilir mi?
Yani arkalarından nefes almayı sürdürmek istediğiniz tanıdık tanımadık birileri…
Türkçenin üstadı Refik Halit Karay’ın (ö: 1965) daha çok yaşayarak intikam almak istediği kişiler olduğunu okumuştum.
∘∘∘
Varsıllık tartısında sizden hep aşağıda kalmasını istedikleriniz…
Keyifli gördükçe rahatsız olduklarınız…
Sık sık araba değiştidiği için pek görüşmek istemediğiniz dostlarınız…
Yok mu?
∘∘∘
İki nedenle böyle konuşabiliyorum.
Bir, hepimiz aynı hamurdan geliyoruz. Tanrı’nın elimize tutuşturduğu akılla cennetten kovulmuşuz.
Düşünmeye başlarken içimize haset düşmüş, hamurumuza fazlasıyla kıskançlık zerk edilmiş.
Düşünmenin bedeli…
∘∘∘
İki, bu zehrin panzehirini arayacak yerde tümüyle azdıracak yol seçmişiz.
Bilimsel takılıyoruz!..
Büyüyoruz, doğayı bitiriyoruz. Telaş hayatımızı ve başka hayatları tüketiyor...
Doğaya bakarak kendimizi anlamaya çalışıyoruz…
Kendimize dönmek yerine…
Bilgelik’e yönelmek yerine…
∘∘∘
Hayır mı?
Biraz daha eğlenin bu yolculukta…
Sonra konuşuruz…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder