23 Şubat 2017 Perşembe

Ne Kadar Otantik Ne Kadar Taklitsin




İnsan nasıl otantik, nasıl taklit olur?

Çocuğun hayata uyum sağlamasının doğru yöntemi yoktur…

Yalnızca taklit eder…

Hayata düşmüştür insan, kaybolmuştur; ayakta kalmak için tek yolu başkalarına benzemektir.
∘∘∘


Taklit ederken anlamaya başlar…

Her anlama bir ruh hali yaratır;

Her hissetmenin bir anlaması vardır…

Hayat, anlama ve hissetme arasındaki bir karşılıklı etkileşim oyunundan başka nedir ki?
∘∘∘


İsterseniz deneyelim:

Şu anda hislerinizi dinleyin; “ne saçmalıyor bu yazı…” diyorsanız sıkıntı basmak üzeredir, sonuna kadar okur musunuz, bilemezsiniz…

Gereksiz bir belirsizliğe düştüğünüzü düşünüyorsunuz…

Anladıklarınız –ya da anlamsız bulduklarınız- içinizi istemediğiniz duygularla doldurmuştur…

Bu konuları veya bunları bu yazar gibi yazanları sevmediğinizi anlarsınız…

Hem kendiniz hem dünya –yazar-,  önünüzde açılmıştır…
∘∘∘


Yazıyı ilginç bulduysanız duygularınız sevince dönerken anladıklarınız değişir…

Dünya ve kendiniz, size başka türlü açılmıştır…
∘∘∘


Anlama-hissetme gidiş-gelişleri içinde ruh haritanız çıkar:

İç imkânlarınızı, size sevinç ve kaygı veren bölgeleri öğrenirsiniz…

Anladıklarınızın büyük bölümünün yanlış olması sonuca etki etmez…

Gidererek hatalar azalacaktır…
∘∘∘


Ne kadar kendi haritanda, sevinç duyduğun bölgelerde gezinirsen o denli otantiksin –hakikisin,  safsın…

Kendi imkânlarını üstlendikçe, hayatının lokomotifini sevinç ateşlemeye başlar...

Gelecek kaygısı, ölüm düşüncesi yanına uğramaz!
∘∘∘


Kendi imkânlarını bulamazsan başkalarının dayattığı olanakları üstlenmek durumundasın…

Ne kadar böyle isen o denli taklitsin!

Taklit insan, kendi yurdunda göçmendir…

Göçmenlik ise insanın kendi cenazesine katılması…

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder