Belki de yanlış şeyi arıyoruz…
Dünyaya aykırı hayallere dalıyor
bulutlarda kayboluyoruz!
Kanatlarımız olmadığından
habersiz…
∘∘∘
Hayatın bilgisini henüz
bulamadık!
El yordamıyla nereye kadar
gidersen, o kadarı senin…
Cephanen, sinirlerle işlenmiş
kafan, duyuların ve duyguların…
∘∘∘
Tutturmuşsun mutluluk da
mutluluk!
Bu halinle bu kaleye aşk
peydahlamak?
Romantizminin dozu zehirli
olmasın?
∘∘∘
Yanılsamadan, yanlışa batmadan yürüyemiyorsun…
Bataklıkta bir köşeye sinmişsin
bütün çıkışlara yanlış diyorsun!
Büzüşüp ölmek sığıştığın yerde veya
yollardan birini gözüne kestirip şansını denemek, seçeneklerin…
Bilincin açıldıkça gözün
kararacak…
Yaşamın kurgusundaki kara
deliklerden!
Sığındığın huzur adacıklarında
rahat etmeyeceksin…
∘∘∘
Tahammüle razı ol…
Yoksa can sıkıntısı yiyecek
ruhunu…
Rüyadan uyan; mutluluğu bırak,
kendine bak…
Coşkularını ateşleyen; acılarını,
kaygılarını dağlayan ne varsa onlara…
Sana zamanı unutturacak yanılsama
adanı keşfet!
İstenenleri unut, senden beklenenleri
görme; “yanılma doğruyu bul!” seslerini geç…
∘∘∘
Ya yanılsama yanlış; ama hayata
uygunsa?
Ya “Toptan zihin açıklığı bir hiçlik,”[1]ise?
Ya zamanın tik-tak’larının beyninde
tek tek sayıp zonklamasına dayanamaz olursan?
Ya bilgi dediğin, hayatin dışındaki
kapıların kilitlerini açıyorsa yalnızca…
Ya seninkisi, yanılsamadan yaşamak, rüya ise?
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder