6 Şubat 2017 Pazartesi

Belirsizlik Niçin Hayal Kırıklığıdır





Herkes bilir yarının bilinmez olduğunu.

Borsacıya sormuşlar:

     “Dolar ne olur?”

“Bilsem bu işi neden yapayım ki, aptal mıyım ben?”
∘∘∘


Bilinmez olduğunu bildiğin halde, bilemeyince dağılırsın; neden?

Çünkü yaşamak yarını tahmin etmek demektir!

Kestirimlerine inanmaya başlarsan, ısınırsın; bir süre sonra doğruymuş gibi gelir…

İnanırsan yalan değildir, dedikleri gibi; yanlışa kendini inandırırsan doğru sanırsın…
∘∘∘


Kestirimlerini hangi bilgiye yaslayacaksın?

Çaresizsen, ‘istatistik’ imdadına yetişir…

Hani şu, “üç yalan vardır: yalan, kuyruklu yalan, istatistik…” sözündeki istatistik…

Doktora, Parkinson olma riskini sor, mutlaka cevabı vardır!

“Yüzde 20!”

Aslında bilmez; hikâyene uygun düşen istatistiği sana satmıştır…
∘∘∘


Kırıp sarıp iş kuracaksın…

Araştırırsın:

Şöyle, şöyle yaparsan para kazanırsın!

Nereden biliyorsun?

İstatistikler böyle söylüyor: Elimizde 5 firma var, bunları yapmış para kazanmış…

Peki, bunları yaparak batan şirketleri saydınız mı?

Hayır!

Ben sana söyleyeyim 95 firma!

Nasıl oluyor bu?

Çünkü mezarlıkta istatistik yapmıyorlar!
∘∘∘


Soracak kimsen yoksa kendi istatistiğini kendin yaparsın!

Alışkanlıklarına yapışmak, budur!
Geçen yıl nasılsa, gelecek yıl da öyle olacak!

Kurbanlık kuzu mantığı!

Kumar mantığı!

Hangisini yakıştırırsan…
∘∘∘


Doğayı az çok kestirmeye başladığına güvenerek, insanı da biliyorum sanırsan…

Hayat senin için bir safderun yolculuğuna döner…

Ne mi yapabilirsin?

Buna aklın yatarsa ‘yola çıktın’ demektir…

Yolda kalabilirsen, kafana takılan her soru yeni ‘yol açacaktır’…

Hayatın, süslü hediye paketleriyle sunulan hüsran acıları olmaktan çıkmıştır…

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder