9 Şubat 2017 Perşembe

Dünyaya Aklımızla Teslim Olunca Yok Olur Bedenimizle Teslim Olunca Ölürüz




Ölüm mini evren düzeninin çökmesidir.

Küçük kozmos, hayat, dünyaya pes etmiştir.
∘∘∘


Yok olmak senin seçimindir;

İstersen varolmayı seçer bedelini ödersin…

Çevren derece derece yok olmuş -ya da varkalmış- dostlarınla doludur.

Sen de öylesin…

Hepimiz öyleyiz…
∘∘∘


Ne kadar yok olduğunun hesabı yalnızca sendedir;

Gece yastığa başını koyduğunda verdiğin!

Bizde adet içindeki boşluğu hüzünle doldurmaktır:

Ahmet Haşim’in (ö. 1933), “Melali anlamayan nesle aşina değiliz,” dizesindeki hüzünle –melal.
∘∘∘


Britanyalı eleştirmen Berger’in (ö. 2017), Hollandalı ressam Van Gogh (ö. 1890) üstüne yazdıkları aklıma düşürdü bunları.

Kabulleniyor, hayvanlar, içinde gözlerini açtığı doğal çevreyi…

İnsan reddediyor:

“Ben,” diyor gezegene, kafa tutuyor.

“Kendi gerçeklerimi kendim arar ve edinirim, içinde rahat nefes alacağım dünyamı kurarım!”

Tabii herkes gücü yettiği kadar;

Büyük sanatçılar ölüm pahasına direniyor…
∘∘∘


Van Gogh bunlardan biri.

Şu, yaşlılıktan sessizce ölüp gitmek, öbür dünyaya yayan gitmektir, diyen ressam…

Gerçekliği resimleri…

Berger, onun resimlerine baktıkça gerçeklik duygum tazeleniyor, diyor.
∘∘∘


Ortalama insan yeterince duyarlı değil aldırmıyor…

Sindiriyor yok olmayı…

Taviz üstüne taviz veriyor dünyaya:

“Zeki bir canlıyım ben, her gerçekliğe uyarım…Yeter ki…"
∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder