11 Mayıs 2016 Çarşamba

Sizin Gördükleriniz İçinizdeki İnsanın Gördükleri




Küresel dünyaya gözünü açtın…

Sen, içindeki insandın…

Önce anne-baban, ardından sokağın, okulun, bilgisayarın, akıllı telefonun, üniversiten ve sonunda işin, seni heykel gibi yonttu, ruhunu çarpıttı, başka biri oldun…

İçindeki insan tepesine vurula vurula ulaşılmaz karanlıklara gömüldü…  

Tanımadan kaybettin onu…
∘∘∘


Senin gördüğün bazı şeyleri (s), içindeki insan, nasıl görürdü (o), aşağıda çıkardım, belki hatırlarsın, diye düşündüm:

(s) Hep ekmek parası için çalıştın, istemediğin işlerde, köle gibi gördün kendini, sesini kıstın, razı oldun…

(o) O acı çekti… Asla rıza göstermedi… Bulursa yer, bulamazsa aç kalırdı…
∘∘∘


(s) Önce evlendin, sonra bebek yaptın, ardından bunları köleliğe mazeret diye kullandın!

(o) O, ne evlenir ne de bebek yapardı, önceliği içindeki insanı serbest bırakmak olurdu…
∘∘∘


(s) Çalıştığınız şirkette ‘yaratıcı’ düşünce dersi aldın…

(o) Soluğu tükendi sana seslenmekten: “Bensiz uçmayı düşünecek kadar budalasın! 

Kanatlarını kesen kuş uçabilir mi?”
∘∘∘


(s) Hep insanlara kendini sevdirmeye çalıştın, dostlarına, komşularına patronuna…

‘Hayatı’ anlamak yerine ‘başarmayı’ anlamaya çalıştın… Bunun sana uymadığını gördün; ancak kendine ahmakça güvendiğinden biraz gayretle beceririm dedin…

(o) Tam bir yaşam budalasıydın diye düşündü! Başarmayı öğrenmek yerine yaşamayı öğrenmeliydin… 

Çektiğin acı benim çığlığımdı!
∘∘∘

(s) Sonunda gözün açıldı… ‘Başarma’nın senin oyunun olmadığını gördün… 

Ona da şükrettin…

Görmeden ölüp gidenler çoğunluktaydı…

(o) İçindeki insan da sevindi…

Sonunda gün yüzü görüyorum, dedi, gene de şanslıymışım…

∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder