6 Mayıs 2016 Cuma

İkna Şiddettir



İkna etme umudu ise –iyimser yorumla- bilmeden karşıdakinin hayatla anlaşmasını zehirleme arzusu…
∘∘∘


Sokağı yeni yeni tanımaya çalışan çocuğunuza bildiğinizi sandığınız yaşamı öğretmeye, onu ikna etmeye çalışırsanız şu olur:

Duvarda tenis çalışıyorsunuz. Vurduğunuz top geri geliyor, tekrar tekrar  vuruyorsunuz duvara…

Çeşitli vuruş biçimlerini deniyorsunuz, top önünüze geri düşüyor.

İkna, inandırma, görüşlerinizi benimsetme buna benzer…

Görüşleriniz karşıdan geri döner…

İyi ki de döner, dua edin de dönsün…

Bu kez duvar, dinleyicinin hassas duygusal haritasıdır…

Duygu yelpazesi mantıklı bulduğu görüşleri bile reddeder…

Dışardan kolay alınan görüşler içselleşmez…

Kof bir mantığa sarılmış, eğreti yapışmıştır…

İlk sarsıntıda düşer.

Güçlü retorik –belagat- sahibiyseniz yeteneğinizi bastırın, kullanmayın, diyor Chomsky.
∘∘∘


İkna şiddettir, kişiyi dışa, otoriteye alıştır; ona ayak izinde yürümeyi benimsetir…

Korkulması gereken budur…

Büyük zekâların, üstün zihinlerin düşünceleri elbette kıymetlidir, ancak kendi zihninizin ocağında kendinizi -yeteneklerinizi- ararken kavrulursa…
∘∘∘


Uzun yıllar aldı bu görüşlere ulaşabilmem.

Chomsky’den (d. 1928)[1]  geçen yıl benzerlerini dinlerken hayıflandım, başlık'ın Gandhi’nin (ö. 1944) sözü olduğunu öğrendim; keşke, dedim daha önce bilseydim…
∘∘∘


Sorulmazsa ağzımı açmıyorum.

Sorulursa, karşımdakinin dikkatinin düşmediği noktaya dek düşüncelerimi açık ediyorum.

İlginin zayıfladığını sezince kesiyorum…

“İşkence etmek istemem, bunları inandırmak için söylediğimi sanmayın; ölçün, tartın, aklınızın yattığı kadarını alın; sevmezseniz tümünü atın…” diyorum.
∘∘∘



[1] Naom Chomsky (d.1928) Amerikalı dil bilimci, filozof, mantıkçı, siyaset bilimci, aktivist




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder