Matadorun işkenceyi oyun sanması…
İspanyolların işkence oyununu
kültür sanmaları…
∘∘∘
Kendilerini mutlu edemeyen
anne-babaların, çocuklarının nasıl mutlu olacağını bildiklerini sanmaları…
∘∘∘
İnsanın, “’güzelin, özgürlüğün
görünür hale gelmesi’[1]
olduğunu kavramadan kölelikten kurtulacağını sanması…
∘∘∘
Öğrencinin çok para getiren revaçta
mesleği kendi işi sanması…
Olmadığını anlayınca düştüğü
tuzaktan başkalarına danışarak kurtulabileceğini sanması…
∘∘∘
Aşık olanın, sevgiliyi güvenli
sanması…
∘∘∘
İnsanın hüznün tadına varmadan
aşık olacağını sanması…
∘∘∘
İnsanın sevgiliyi bulunca aşk
defterini kapattığını sanması…
∘∘∘
İnsanın sevgiliyi aldatarak aşkı
canlı tutacağını sanması…
∘∘∘
İnsanın bir yastıkta kocayacağı ‘soruyu’
bulmadan, bir yastıkta kocayacağı 'sevgiliyi' bulunca –ebedi- aşkı bulduğunu
sanması…
∘∘∘
Kadınların kendilerini, Madame
Bovary’den, Anna Karenina’dan, Jane Austen’ın romanlarından, Çehov’ın
oyunlarından öğrenmek yerine, yıldız falından –burçlardan- öğreneceğini
sanmaları…
∘∘∘
Erkeklerin, ne kadar çok kadınla yatarlarsa gözlerinin açık gitme
olasılığının o kadar azalacağını sanmaları…
∘∘∘
Milliyetçi Türklerin güzelim dillerini
bir kenara itip çocuklarına başka dillerde eğitim vererek ilerleyeceklerini
sanmaları…
∘∘∘
Üniversitelerin, bilgelerin
verdiği ‘nasıl yaşamalı’ derslerini sunmadan öğrencileri hayata hazırlayacağını
sanmaları…
∘∘∘
İnsanların, yanlış yaşamları
doğru yaşayabileceklerini sanmaları…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder