Ancak bu, çoğu kez savunma,
kendini saygın rüzgârların serinliğinde aklama çabasıdır…
Tüm gerçeği karartınca
dinleyenleri çıkmaz labirentlere hapsedersiniz, iş belagate kalır…
Gerçeği aradığınızı söylemeniz
yetmez, nasıl aradığınızı anlatmalısınız…
Niyetiniz yerine ona giderken
tuttuğunuz yol, saptığınız sokak belirler gerçeği…
Yönteminiz gerçek dediğinizin
güvenilirliğinin ölçütüdür…
∘∘∘
Doğa bilimlerinin yöntemi
yanlışlamadır…
İddialar yanlışlanana kadar
gerçektir –işe yarar-; yanlış olduğu anlaşılınca çöpe gider yerine yenisi gelir…
Acımasız bir işe yaramazı bulma
yarışıdır fen bilimleri…
Fen bilimlerinin gerçeklerini
başka yöntemler kullanarak anlatırsanız, Dünya’yı anlatırken Ay’ı anlatmış
olursunuz…
Size bilim değil belagat lazımdır…
∘∘∘
Sokakta gerçek başkadır…
Ayakta kalma cumhuriyetidir sokak…
Gündelik hayattır, iş hayatıdır,
politikadır…
Sokağın gerçeği hayatın acı
gerçeğidir…
Yanlışlaması ‘parayla’ ve ‘oyla’
yapılır…
Mantıkla çürütemezsiniz sokağın
gerçeğini…
Bu gerçek “kasabanın fahişesine benzer, onu herkes tanır
ama sokakta karşılaşmaktan utanç duyar…”[1]
∘∘∘
İnsan tam orta yerinden yarılmış
bir yanı akla diğer yanı sokağa teslim olmuştur…
İçimizdeki insan akla –bilgeliğe- biz ise sokağa daha yakınız...
Akıl sokağın işine yaradığı
oranda oyunda rol alır…
Daha iyi dünya, sokağı
sakinleşmiş, bilge dünyadır…
Daha iyi insan, içindeki insana
söz hakkı tanıyan bilgedir…
Daha iyi insan olmadan daha iyi
dünya olmaz!
Daha iyi bir insan olmaya mı, daha iyi
bir dünya kurmaya mı çalışacaksınız?
İçinizdeki insandan başkası bunu yanıtlayamaz...
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder