Bir, gündelik hayatın mantığından rahatsız olmayanlar…
İki, ille de güvenilir mantık
arayanlar…
Neden böyle düşünüyorum?
Yaşadıklarımı kolay anlıyorum bu
kaba genellemeye sığınırsam…
Rahat ediyorum!
∘∘∘
Gündelik hayat getir-götür
dünyasında geçirdiğiniz zamandır…
Hiç rolün yoksa çok şanslısın…
Hep oradaysan kaçmanın yolunu
arıyorsun diye düşünüyorum.
Çoklukla yanılıyorum…
Anlıyorum ki herkes aynı grupta
değil!
Belli ki benim ayarlarım hayatın
gündelik yanına ters!
Orada mantık sağduyu, gelecek
ağır basan deneyimleri tekrarlayacak diye düşünülüyor…
Mantık yanlış olmasına yanlış; ancak başka çareniz
de yok!
∘∘∘
Güvenilir mantık arayanlar
kuşkucudur, kendileriyle kavga eder dururlar…
Samanlıkta iğne arar gibi yaşamın
güvenilir mantığını keşfetmeye çalışırlar, çoğu kez bulamayacaklarını bile bile…
∘∘∘
Benim bu ikili yaklaşımım biraz
Temel’in felsefe dersine benziyor…
Nereden aklına estiyse bir
felsefe tartışmasına katılmış Temel.
Herkes kalkıp geçiyor mikrofona
kendi felsefesini kısaca anlatıyor.
Temel dinlemiş, dinlemiş... bir
sürü büyük, ciddi, asık suratlı lâf…
Neredeyse uykuya daldı dalacak…
Sıra ona gelmiş.
Almış mikrofonu eline, ben,
demiş, insanları üç büyük gruba ayırırım:
Bir, sayı saymasını bilenler…
İki, bilmeyenler…
∘∘∘
Benim güvenilir mantık arayan
kişiler dediklerim, genellikle Temel’in sayı saymasını bilmeyenler kümesinden
olmalı.
Böylesine yanlış kurulmuş dünyada
geçerli mantık arayıp duruyorlar…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder