13 Eylül 2016 Salı

Seri Katiller Bile Haklı Olduğunu Düşünür






Canlılardaki sağ kalma güdüsü insanda da –ne kadar üstünü örtersek örtelim- baskındır.

Keşke öyle olmasaydık diye aklınızdan geçirmeyin, o zaman hiçbirimiz buralarda olamazdık!

Hayat ‘Ahlak’ı kafaya takmaz!

Varsa da, yoksa da paçayı kurtarmaktır bildiği!
∘∘∘


Bu nedenle Uygarlık’ın ilk ve tek düsturu Ahlak olmalı ve baş harfi büyük yazılmalıdır!

Hem Uygarlık’ın hem Ahlak’ın…

Önemleri hayatın büyük eksiğini tamamlama arzularından gelir…
∘∘∘


Hayat saldırganlıktır…

Bir bakıma ahlaksızdır hayat!

İnsan daha ahlaksızdır!

Elinde düşünce diye zehirli -ve de şifalı- bir araç vardır!

Bu nedenle Ahlak insanlığın ilk ve tek kurumu olarak en ön sıradaki yerini hep korumalıdır!
∘∘∘


Gerçi Batı uygarlığının kökünü kandan göremezsiniz ama oralara girersek yazıyı bitiremeyiz!
∘∘∘


Doğasından kötü olan insan toplumlaşarak daha kötü olmuştur. İnsanlığın, bireyin, toplumsal düzenin kusurlarının tümünü taşır.

Yaş ilerledikçe, başkasının kusurlarından yararlanan, kendi hatalarından acı çeken her insan nefret sahibi olur![1]

İnsanda kötülük, iyiliğin en az bir adım önündedir…

Bayrama ihtiyaç duyan tek canlıdır insan, içindeki kötülüğü temizlemek için…
∘∘∘


“Doğanın kötülüklerini tanımayı öğrendikçe ölüme, toplumun kötülüklerini tanıdıkça da hayata meydan okuruz.”[2]
∘∘∘


Seri katiller bile haklı olduğuna kendini inandırmanın bir yolunu bulurmuş…

Bayramların niçin konduğunu akıldan çıkarmadan, toplumları ‘kötü insan’a göre yeniden ayarlamalıyız…
∘∘∘



[1] Nicolas Chamfort (ö. 1794) Fransız devriminin kan dökücülüğünden tiksindiğini açıklamaktan çekinmeyen Fransız ahlakçısı; “Soğuk Kül”.
[2] Chamfort, “Soğuk Kül”.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder