Çocukluğunuzu ve gençliğinizi
gözünüzün önünden geçirin, sinema filmi gibi…
İyi tanıdığınızı sandığınız bir
yakınınızla yaşadığınız ilk ciddi hayal kırıklığını yakalamaya çalışın karelerin
arasında…
Göreceksiniz ki sorun, bulmak
değil sıraya dizmektir düş kırıklıklarınızı!
∘∘∘
Kim bilir siz, kimlere ne düş
kırıklıkları yaşattınız…
Farkında bile değilsinizdir.
İnsan beyni yaptığı kötülüklerin
çetelesini pek tutmaz…
Ne kendine ne de başkasına yaptıklarını
saklar belleğinde.
Varsa da yoksa da çektikleri
kötülüklerdir, başkalarının kendilerine yaptıkları…
İçinizdeki yabanıl yaşam duygusu
böyle ister…
∘∘∘
“Genç bir adamın, insan ilişkilerine ve davranışlarına arkasından
baktığı pembe tül yırtıldığında umutlarını, hayallerini kaybettiğini görmek
üzücüdür.
Ancak yine de eski hayallerin yerini daha tatlı, daha kalıcı olanların
alması umudu vardır…”[1]
Ya yerine daha tatlılarını
koyamayacak durumdaysanız?
İşte o zaman insanın gerçek
yüzünü tanıma fırsatı elinize geçmiştir…
∘∘∘
İnsanın, lanetli duruma sokmadığı
bir başarısını zor bulursunuz…
Atom bombasına, petrole, kömüre,
otomobile, gezegenimizin iklimine bakın!
Dostluk ta böyledir…
Yırtılan pembe tüllerinizin
yerine her zaman yenilerini asacak kadar güçlü kalabilmek gerekiyor…
Şans dileyelim, güçlü kalalım,
gerçek insanı tanımaya hiç fırsatımız olmasın!
∘∘∘
[1]
Lermontov (ö. 1841): Ünlü Rus romancı, 27 yaşında düelloda öldürüldü; “Zamanımızın Bir Kahramanı”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder