23 Eylül 2016 Cuma

Kadının Şiiri Öyle mi






Şiir sever misin?

Olabilir; ancak diziler arasında pek tat vermiyor…

Sevgimi dağıtmaktan kendime zaman mı kalıyor! Her şeyi, herkesi seviyorum…

Oğlak burcundanım, insanları burçlarına bakarak hemen tanırım. Şiiri pek düşünmedim…

Sevmek için doğmuşum; ama, şiiri sevemedim!

Öyle mi?
∘∘∘


Size kadın mı yoksa bayan mı denmeli?

Bayan denmesi hoş, otobüslerde ‘bayan yanı’ boş kalıyor…

Kadın, kulağımı tırmalıyor, ısınamadım; tercihim bayan…

Ya ‘hamfendi’ desin yada kessin sesini otursun…

Abla, yenge, teyze, anne demesin de, her şeye razıyım… 

“Kadın kafayı yemiş adamı paylayıp duruyor” derken iyi; ama ‘bayan işçi aranıyor’ yazacaksan kadın ters düşüyor…

Öyle mi?
∘∘∘


Seni dün biriyle gördüm; Kemal’in –kocanın- haberi var mı?

Şekerim sen de beni mi izliyorsun; Kemal’e söyleyecek ne var ki henüz yatıp kalktığımız mı var!

İyi oluyor, insan yaşama isteğini tazeliyor; herkes denemeli…

Canımın içi; adam bir fal bakıyor inanamazsın; hele bir burcunu anlatsın bayılırsın!

Yakışıklı değil mi? Arkadaşlarım çatlıyor!

Öyle mi?
∘∘∘


Susan Sontag[1] (ö. 2004) bir romanı okuduktan sonra, “İnanamıyorum, şimdi anlıyorum niçin yaşamak istediğimi,” demiş; sizin de hiç böyle hissettiğiniz anlar var mı?

Elif Şafak okurum ben, o böyle tuhaf şeyler söylemiyor…

Fatiş –Fatih, kocam- doğum günümde kürk almıştı, o zaman ”işte budur hayat!” diye geçmişti içimden…

Levent’teki o kasapta bir bonfile ye, anlarsın yaşamayı!

Öyle mi?
∘∘∘

Hâlâ ısrar ediyorum: Kadınsız her şey oluyor uygarlık olmuyor…
∘∘∘




[1] Amerikalı ünlü kadın yazar, aktivist. Roman: Karamazov Kardeşler…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder