4 Eylül 2016 Pazar

Kederleriniz Bunaltıyorsa Düşünceye Sığının





Elimizden başka şey gelmez!

Ancak otomatik olarak yapamazsınız, hazırlanmanız gerekir…

Deneyimlerinizle ve zihinsel birikiminizle…

Yarış koşacak atlet, maça çıkacak futbolcu gibi…

Yoksa kederlerin oyuncağı, kıvranan vücudunuzun esiri olursunuz…
∘∘∘


Acılarınız, hayal kırıklıklarınız, endişeleriniz, talihsizliğinizin sonucu gibi gözükür, düşünceye yabancıysanız…

Kaderinizi lânetlersiniz…

Panzehir, düşünceye yakınlaşmak, ne olup bittiğini anlamaya çalışmaktır…

Acının hüznün kaynağı yaşamın aykırı kurgusudur…

Dünyaya gözünüzü açtığınızda, ki isteyip istemediğinizi soran olmamıştır, yanlış kurguya ‘evet’ demişsiniz demektir…

İnternette alışverişten önce  istenen ‘şartlarınıza evet’ kabullenmesi benzeri…
∘∘∘


Proust[1] (ö. 1922) “Kederlerin yerini fikirler alır” diyor…

Bu o kadar da kolay olmuyor.

Kederler yerini kolayca düşüncelere bıraksaydı dünya bildiğimiz yer olmazdı!
∘∘∘


Kederleri anlamak yerine, onların hesabını başkalarından sormak daha kolay geliyor insana…

Ağlamak, dövünmek, otoriteye sığınmak, başkalarından beklemek…

Esaret!
∘∘∘


Müzik, şiir, roman gölgesinde serinlemek, düşünce yolunu açıyor…

Yaşam kurgusunun yanlışlığını kulağınıza fısıldıyor yüksek sanat, bazen de gözünüze sokuyor…

Ancak yine iş sizde biter, kararı siz alırsınız…

Yoksa insanı tanımayı, kendinizi öğrenmeyi düşündüğünüz sokaklarda sızlanıp dövünerek hayatı lanetlerken bulursunuz kendinizi. 

Rahatlamak için...
∘∘∘


Nasıl yaşayacağınıza kendiniz karar verecek kadar düşünceye yakın değilseniz, hangi bedeli niçin ödediğinizi bile ona buna sorarsınız…

Aldığınız cevapların güvenilmez olduğunu acılar eşliğinde anlarsınız!
∘∘∘






[1] Fransız yazar,eleştirmen Marcel Proust


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder