22 Nisan 2016 Cuma

Gâvura Kızıp Oruç Yemek



Eskiden böyle denirdi.

Farklı dinden olanlara kızarak kendi dininin gereklerini yerine getirmeyenlere…

Şimdi olumsuz çağrışımları olan ‘gâvur’ gibi sözcükleri kullanmıyoruz, biliyorum; ancak anlatacağım konuya çuk oturduğu için mecbur kaldım.

Anlayış istiyorum…
∘∘∘


Çok rastlıyorum. İnsanlar hızla değişen uzman önerileri karşısında şaşırıp kalıyor, ne diyeceklerini bilemiyor…

Sonunda “Bu bilim dedikleri, hepten palavra…” diyerek kestirip atıyorlar.

Okumuş yazmış kimseler, insanlığın en değerli eserinin köküne kibrit suyu ekiyorlar kafalarında…

Hüzünlü bir gelişme bu…

Bilime bir şey olmuyor, biz çürüyoruz… Toplumumuz çürüyor…
∘∘∘


Doktor soruyor: “Bu bilim, pozitif bilgi ürettiğini sandığım tıbbın kolesterol raporlarını değiştirip milyarlarca dolar kazanmadı mı?”

Ben biliyorum…

Şimdi kolesterol zararlı değil? Neden?  Eskiden de değildi de ondan! Bilimin dediği iki de bir değişir mi, kesin değil mi bulgular?
∘∘∘


Kolesterolu bulan bilim, ama raporlar değiştiyse bunu yapan şirketlerdir…

Şirketler gerçeği değil parayı arar…

Daha çok kazanacaklarını umdukları için bilime –üniversiteye- destek olurlar, hakikate âşık değillerdir.

Onlara kızarak bilimi aforoz etmek haksızlık…
∘∘∘


Ayrıca bilim, kesin doğruları bulup istifleyerek ilerlemez; bulgular yanlışlanana kadar geçerlidir –doğrudur.

Yanlışlanan doğru ölür, yerine yenisi geçer… Ölünceye kadar saltanatını sürdürür…

Tıp, kolesterolü önce zararlı bulur sonra bunu geçersiz ilan edebilir.

Yanlışlayıp çöpe atmak böyle bir şey!
∘∘∘

Bilim diyerek gönderme yaptığımız fen bilimleridir, sosyal bilimler değil…

Sosyal bilimlere kızıp fen bilimlerini taşlamak…

İşte tam da budur gâvura kızıp oruç yemek.

∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder