10 Nisan 2016 Pazar

Vazgeçmek


Korkuları alt etmenin biricik yoludur.

Hayat ve ölüm korkularını…

Onlarla baş etmeden dünyaya yapışıp kalmışsınızdır.

Ne kendinize, ne başkalarına ne de doğaya söz geçirebilirsiniz.
∘∘∘


Korkularınızı yenmezseniz, dünya, ille de istediğiniz, peşinden koştuğunuz, gece gündüz aklınızdan düşmeyen sevgilidir.

Ancak size karşı ilgisizdir; aşkınız umurunda değildir.

Siz kovalarsınız o kaçar…
∘∘∘


Sevgiliyi, sevgi değil cazibe –çekim- yaratır.

Sevginizin büyüklüğü iter, çekecek olan karşıdakinin sizde algıladığı cazibedir…

Güvenlik korkunuzdan sıyrıldıysanız, yaşamın herkesin sahneye çıktığı basit bir oyun olduğunu görmüşsünüz demektir.  

Dünya sözünüzü dinlemeye başlar.

Ciddiye aldıkça sözünüzden çıkar, yapıştıkça elinizden kayar gider hayat.

Uzaklaştıkça sözünüzü dinler...
∘∘∘


Beklentilerin aksine dünyada iktidar olmanın yolu vazgeçmektir.

Sahip olmak ise dünyaya arsızca yapışmak…

Ciddiye aldıkça –hayattan ve ölümden- korkar, korktukça daha çok ciddiye alırsınız dünyayı.

Ciddiye aldıkça sahip olma duygunuz hastalıklı bir biçimde kamçılanır.

Kötücül bir çevrimin içinde şeytanın oyuncağı olmuşsunuzdur…

Yaşamın en lanetli tanımını yaptığınızın farkında olmazsınız.

Rulette sürekli kaybettiğinin iki mislini oynayarak, tek kazanmada kârlı çıkacağını hesaplayan, kazanmadan önce parasının bitebileceğini hiç aklına gelmeyen budala kumarbaza benzersiniz.

O kazanmak isterken kaybedecek, siz –belki- kazanacaksınız; her ikiniz de saatlerinizi kazanma çabasıyla doldurursunuz sahip olmak için.

Oyunun açmazını ancak son noktada “Bu mudur?” diye duvara çarptığınızda anlarsınız.
∘∘∘


İnce ince işlediğiniz her yetenek sizi vazgeçmeye yaklaştırır. 

Nefsiniz körleşir, içinizde sönen her arzunun verdiği gücü sevinçle duyumsarsınız. 

Çünkü arzularınızın çoğu çakmadır, sizin değildir.

Vazgeçiyorsunuz…

Kendinizi bulup iktidar oluyorsunuz…

∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder