20 Nisan 2016 Çarşamba

Sokağın Dünyası Kendi Dünyamız




Herkes iki dünyada yaşıyor.

Rus matruşka bebekler gibi iç içe iki dünyada.

İçerdeki kendi dünyanız çekirdektir. Sokağın dünyası dışardan sarmıştır çekirdeği, büyük matruşka bebek gibi.
∘∘∘


Mitolojinin ‘cennetten kovulmuş’ insanı zehirli bilgi elmasından yemiştir…

Doğru bilgiye bir türlü ulaşamaz.

Ömrü çıkmaz sokaklardan örülmüş labirentlerde ışıklı bir çıkış aramakla geçer.

Çünkü doğruya giden yol düşünmekten geçer.

Düşünmenin hem hazırlık süresi uzun, hem de kendisi çok zahmetlidir…

Bilgi ve gerçek hayat deneyimi ister.

Asıl risk de bilgiye inancı kaybetmektir!
∘∘∘


Büyük kalabalıklar düşünmeyi pek sevmez bilgiyi de önemsemez.

Otoriteye yaslanalım, sezgiye yatalım rahat edelim derdindedirler; ancak düş kırıklığına giden sokaklarda kaybolurlar.
∘∘∘


İnsanların sokağın dünyasını tek dünya sanmaları ve kendi dünyalarından pek haberdar olmamalarının nedeni sözünü ettiğim güçlükler.

Lanetli olmaları değil…

Düşünmeyi pek iplememek, bilgisiz ve bilinçsizce risk almak sokağın dünyasında avantajmış gibi görünür –çoğu insan buna inanır.

Hesapla kitapla, kâğıtla kalemle, planla programla dalgasını geçer…

Başarılı diye gördükleri zombileri örnek gösterirler…

Mezarlıkları hesaba katmazlar, başarılı dediklerinin kaç mislinin mezarlıklarda huzurla uyuduğunu bilmezler.

Sokağın dünyası ölüleri saymaz kalan binde birin yolunu izler..
∘∘∘



'Kendi dünyalarına' ulaşabilenler düşünmeyle tanışanlardır.

Mecbur oldukça sokağın dünyasına çıkar kendi dünyalarına dönmek için can atarlar…

Kuşlara benzerler...

Sokağın dünyası genişledikçe ‘doğru hayatlar’ daralır…

Doğru hayatlar kendi dünyalarımızdır.

Uygarlık ‘doğru hayatlarınsokağın dünyasına karşı savaşıdır…
∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder