16 Nisan 2016 Cumartesi

Doğru Zamanda Doğru Yerde Karamsarlık




Başlıkta bir söz bir kelime var.

İkisinin de doğru sanılan, aslında yanlış çağrışımları bulunuyor.

Doğru gibi kullanılan yanlış sözcük olsalardı onlara galat-ı meşhur derdik.

Bunlar söz, kavram; yanlış kullanılıyorlar, ama genel kanı doğru oldukları.

Anlatacağım…

Hemen söyleyeyim başlık’ın kendisi doğru ve yerinde.

Onu da anlatacağım…
∘∘∘


Doğru yer, doğru zaman… tekerlemesi Aristo (ö. m.ö. 323) kökenli. Arkasında ağır otorite var anlayacağınız…

Ancak bu oturaklı söz hiçbir şey anlatmıyor.

Kulaktan dolma, üzerinde düşünülmemiş…

Futbol yorumcularının dilinden düşmüyor.

Sonuç başarılıysa oyunun unsurları başarılıdır, diyor…

İyi oynuyorsa, futbolcu doğru zamanda doğru yerde olmayı becerebiliyor…

Şirket kârlıysa, genel müdür doğru zamanda doğru kararları alabiliyor…

Bilgi vermeyen ve aksi ispatlanamayan bomboş tamtakır bir söz
∘∘∘


Gelelim başlıktaki sözcüğe

Neredeyse herkes için karamsarlık kötüdür.

Biraz, depresyonla aynı mahallenin çocuğu diye…

Bunu anlayabiliyorum…

Ancak asıl neden, gündelik hayatın, yani sokağın bu yaftayı yapıştırıyor olması...
∘∘∘


Sokak düşünmez, düşüneni sevmez, endişe etmez, moralleri bozmadan herkes çalışsın ister.

Kölelikten kalmadır bu…

Bilinen ezber tekrarlandıkça patron “kaynaklarımı terletiyorum…” mantığıyla doğru yaptığına inanır.

Düşünmeye terso bakanların dünyasıdır sokak…
∘∘∘


Karamsarlık beklentilerin kötüye dönmesidir.

Koşullar gerektiriyorsa aklın gereğidir…

Karamsarlık teslim olmak değil savaş için gerilmektir…

Yalnızca aptallık ve şarlatanlık kaygı duymaz!
∘∘∘


Büyük düşünürlerin, yüksek sanat erbabının çoğu gündelik hayatın karamsar bulduğu kişilerdir.

Karamsarlık sözcüğü ‘kötü’ yakıştırmasını hak etmiyor.

Başlık’ın dediği gibi zamanı geldiğinde karamsar olmak yaşam savaşını hızlandırmanın tek yoludur.

Aptallığın ve şarlatanlığın tuzağına düşmeden…
∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder