23 Ocak 2017 Pazartesi

Ekonomik Güvensizlik ve El Duende




Okul sonrası piyasada işe başlamak epey dramatiktir…

Aslında acıklı…

Ne beklediğini bilmezsin; ama bulduğunun beklediğin olmadığından zerre kadar kuşkun yoktur!

Bu mudur ideallerini yoğuracağın mutfak?
∘∘∘

Belki de seçtiğin meslek senin için yapılmamıştır…

“Olabilir,” diye geçirirsin içinden, “yoksa yine mi yanılıyorum… Hayat dediklerinin hepsi bu olabilir mi?”
∘∘∘


Cevapların kafanda ancak 30-40 yıl sonra boy vereceğini nasıl bilebilirsin?

Okuldaki hayatla, sokaktaki, işteki, politikadaki hayatın başka şeyler olduğunu…

Kullandığın mantığa göre hayatın değiştiğini yakalamak kolay mı?

Sokakta gözünü kapayıp yapıyorsun, olmazsa tekrar, tekrar yapıyorsun…

Düşünmek yasak!

Alışkanlıklarının krallığında uygun adımlarla paraya yürüyorsun!

Ruhunda ancak yaralar açıyor düşünmek!
∘∘∘


Zamanın ruhu, ekonomik güvensizliğin tepende kafanı koparmaya fırsat kollamasıydı…

Şirketin, evren aklını reddediyor, ille de dünyevi akıl diye diretiyordu…

Hayata aldırmıyor, amaçlarını bayraklaştırıyordu…
∘∘∘


Ya zamanın istediğini yapacak, ekonomik güvensizliği aşmak uğruna teslim olacak, hayatını verecektin…

Ya da baktığın merceği değiştirecektin:

El duende, flamenko şarkılarının yarattığı doyumsuz titreşimlere deniyor. 

Bu tepelere ancak, ruhunda uzun yıllar taşıdığı onulmaz yaraları iyileştirebilen şarkıcılar erişiyor.

“Sazın büyüsü yarasından gelirmiş.”[1]

Bakmayı öğrenirsen, yaralarını iyileştirmekle kalmıyor, duendeye ulaşıyorsun…

Yarattığın büyü, hayallerini işgal eden ekonomik güvensizliğin panzehiri oluyor…

Hayat, sanat gibi duendeye muktedir…
∘∘∘



[1] Ercan Kesal (d.1959) Yazar, oyuncu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder