8 Mart 2017 Çarşamba

Rekabet Üstüne





Endüstriyel insanın, rekabetin zararına aklının yatması kolay değil.

Kim oluyor, endüstriyel insan?

Bizler, hepimiz…

Para için rekabet eden toplumun içinde gözlerini açmış…

Liberal burjuvanın küresel dünyasında cebelleşen canlılar…
∘∘∘


Homo sapiens’lerin – ‘akıllı insan’ canlı türü- tümü pirüpak, birer ahlak abidesi olsalardı bu iş yürürdü…

Rekabet fayda ve güzelliğin lokomotifi olurdu…

Aşağıdaki türden itiraflar duydunuz mu hiç:

“Teklif fiyatımız,  müdürümüz  A’nın rakiplerimizle, bilgimiz haricinde, anlaşması sonunda oluşturulduğunu öğrendik…

İhale dışında bırakılmamız için gereğini rica…”

Veya:

“Bilanço hesaplarımızdaki yanlışlık sonucu, kârımızı bir milyon TL eksik beyan ettiğimizi anlamış bulunuyoruz…”

Veya:

“Siz neden bu malı ucuz satıyorsunuz?”

“Stoktaki mallar, eski fiyattan veriyoruz!”

Duymadınız!
∘∘∘


Duyamazsınız; etik ne derse desin, türümüz böyle davranışların beklenebileceği bir canlı değildir!

Kapitalizmin babası İskoç Adam Smith’in (ö. 1790) ahlak filozofu olması ironiktir…

Kuralsız metafizik’e kendini fazla kaptırmış olmalı…

Adam Smith’in ardından, insanlık 100 yıl daha beklemiştir, fen’in evrim yorumunu duymak için…

Onu anlayışla karşılayabiliriz…
∘∘∘


Benimkisi bir tespit; insanı ne iyi ne de kötü yapar…

Önemli olan ‘bu insana’ göre toplumun tasarlanması gerektiğidir…

Ahlak’ı ve erdemi, ancak kâr’ını eksiltmeyecek kadar sahiplenenlerin topluma  liderlik etmesini kabul etmiştir liberal burjuva toplumu…

Böyle bir dünyada erdemsizliğin ve ahlak dışılığın kâr yarışında ciddi avantajlar sağlayacak biçimde kullanılacağını beklemek için kahin olmaya gerek yoktur…
∘∘∘


İnsanın kendisiyle rekabetini, spordaki rekabeti piyasanın rekabetiyle karıştırmayın!

Onların temelinde onur ve gurur vardır, kâr değil!

Ticari rekabetin insan türünün adil oynayabileceği bir oyun olarak düzenlenebileceğini sanmıyorum.

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder