Canlılardan bağımsız bir anlam
var mı yok mu, diye sormak saçmadır.
Karar onlarındır…
İnsan konuşur onlar adına… Soru sorabilen
başka canlı yoktur.
∘∘∘
İstersen hayatının anlamı olur;
istemezsen olmaz…
İstiyorsan, anlamlı hayatın ne
pahasına ele geçtiğini öğrenmekle işe başlarsın…
Konfeksiyon satılmıyor anlam; keşfedilmeyi
bekliyor…
∘∘∘
Anlam, amaç, hedef matruşka
bebekler örneği birbirinin içinden çıkar sıradan kullanımda…
İlköğretim, lise, üniversite,
askerlik, iş, evlilik, çoluk-çocuk…
Kimine amaç, kimine hedef dersin
bunların; hiçbirinin aradığın anlam olmadığını yarı yola varmadan anlarsın.
Ya kabullenir “hayat buymuş!”
diye avutursun kendini, hüznünü iki tek atarak cilalarken…
Ya isyan eder anlamı aramayı
sürdürürsün…
∘∘∘
Anlam herhangi bir şeyi yalnızca
kendisi için, çoğu kez giderek artan bir şiddette, umursamak, onun üzerine
titremektir…
Anlam şairin şiiridir…
Yalnızca kendine yazdığın yazıdır…
Akşam yatağının kenarına
kıvrılarak uyuyan köpeğinin gözlerinde gördüğündür…
Evinin önündeki yaşlı meşedir...
Bu olmazsa, bunu yapmazsam yaşayamazdım
dediğin her şeydir, anlam…
∘∘∘
Ne olmadığından yola çıkarak
anlama uzanmak daha kolaydır:
Başka amaçlara ulaşmana vasıta
olmak dışında senin için önem taşımayan şeyleri anlamlandıramazsın…[1]
Diploma almak için gittiğin
üniversitenin anlamı yoktur…
Her eylemin amacı vardır; ama her
amaç anlamlı değildir!
∘∘∘
Sevdiğin şeylere duyduğun özel
ilginin dışında sevmenin kendisine temelden bir ilgi duyarsın.[2]
Anne-baba sevgisinin hayatı zenginleştirmesi
bundandır.
Karşı cinse duyulan aşk bir
benzeridir…
Tanrı sanki bunlarla, geçici de
olsa, ağzımıza bir parmak bal çalmış, tadını anlayalım diye:
“Bilin de bitimsizini kendiniz
bulun!” demiş.
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder