Doğru, dersin içinden…
Akıllı bir dost gibi, ne güzel
konuşuyor!
Oldu mu işte böyle olmalı insanın
yakınları…
Şanslıyım!
∘∘∘
Bir şairin sesini duyarsın;
Dünyanın telaşından sıvışıp
kulağına girmiştir:
“Ey kör! bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!”[1]
∘∘∘
Ardından gri bir duman gibi yayıldığını
görürsün kuşkunun.
Bileklerinden yukarı
yükseliyordur:
Aydınlık tut, demek kolay,
aydınlık istenmez mi, diye çıkışır yüreğin; sen ışığı göster!
∘∘∘
Soramazsın dostuna: “Işık var mı?”
diye.
Üzmek istemezsin…
Söylemesi kolay, yapması zor
şeyler ancak yarenlik’e yakışır, diyemezsin!
∘∘∘
Bilirsin, ışığı yalnızca kendin
bulursun.
Gücün yeterse, aklın uzanırsa…
Derinlerden bir uğultu dinlersin
bu kez:
“Yara ben’im, bıçak ben’im!
Çarmıh da ben İsa da ben,
Hem cellat’ım hem kurban’ım.
Ben kendimin vampiriyim,
Gülümsemeyi bilmeyen
Sonsuz gülüşü bekleyen.”[2]
∘∘∘
[1]
Ömer Hayyam (ö. 1131) İranlı şair, filozof, matematikçi, astronom.
[2]
Charles Baudlaire (ö. 1867) Fransız şair.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder