Doğru; tersinine inanırız…
Doğru; akan zamana yetişmek
zorundasın, anında hamle yapman beklenir…
Nasıl yapacaksın?
Ya yazı-tura atacak…
Ya da geçmişe dönecek,
gördüklerine danışacaksın…
∘∘∘
Ama çaresizliğinden yaparsın
bunu; eskinin yeniye teminat verdiğinden değil!
Hiçbir zaman gördüklerin
göreceklerinin teminatı olamaz…
Olsaydı, borsacılar ellerindeki
hisse senedi teknik analiz oyuncaklarıyla abat olur, ömür boyu keyif çatarlardı…
Yok öyle bedavacılık!
Yarını kimse bilemez; iddia eden
yalan söyler…
∘∘∘
Öyle olsaydı kurbanlık koyunun
mantığı doğru olurdu…
Bayrama dek el-bebek-gül-bebek
beslenen hayvanın pembe rüyaları bayramdan sonra da sürerdi…
Ama heyhat…
Bayramda kelleyi kaptırıyor…
∘∘∘
Geçmişi teminat saymak bir
düşünce bozukluğudur…
İçine çaresizce yuvarlandığın…
Hastalığa tanı koyan İskoç
filozof David Hume’dur (ö. 1776).
“Gördüğün bütün kuğular beyaz olabilir…
Bu, hiçbir zaman “Bütün kuğular
beyazdır…” iddiasının kesin doğru olduğu göstermez, demiştir…
∘∘∘
Bir gün Avustralya’da siyah kuğu
olduğu anlaşılacak Hume haklı çıkacaktır.
Ünlü Alman düşünür Kant (ö.
1804), beni dogmatik uykularımdan uyandırdın, diye Hume’a gönülden teşekkürlerini
iletmiştir…
∘∘∘
İçindeki otomatik pilot –duygular-,
ısrarla seni yönlendirmeyi sürdürecektir…
Geleceğin geçmişe benzeyeceğini
hesaplayarak davrandıkça rahat etmenin nedeni budur…
Bilesin ki; bu yalnızca bir
zihinsel yanılsama, bir düşünce bozukluğudur…
İçinde insanın olduğu bir oyunun
sonunu, hele hele geçmişe inanarak, kimse bilemez…
Hastalığın tedavisi pek kolay:
Hume’un ‘Siyah Kuğu’sunu akıldan
çıkarma yeter…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder