Küresel liberal
dünyanın tuhaf zamanlarında yürüyoruz…
Bir şeyler yapmak
istiyorsun;
Sağ kalman
için, daha iyi yaşaman için…
Gerçekleri seçemiyorsun…
∘∘∘
Elinin altında
iki akıl var.
Biri, gündelik
hayatta başından geçenlerden damıttığın kendi aklın…
Hoşuna giden doğru
sandığın şeylere teori uyduruyorsun…
Mantığı yanlış
olmasına karşın daha güvenilenini bulamadığından kullanırsın…
Temeli psikolojidir, duygulardır bu aklın...
Ama “Psikoloji, felsefeye başka herhangi bir
doğa biliminden daha yakın değildir.”[1]
∘∘∘
İkincisi gene sık
başvurulan bir akıl: boktanlık!
Yalan
değildir, yanlış da değildir boktanlık…
Yalancı
bilerek yalan söyler, gerçeğin ne olduğunu bilir!
Yanlış ise
istemeden yapılır -doğruyu bulamazsın.
∘∘∘
Boktanlık
yanlış bile değildir!
Gerçeği umursamaz,
doğruya saygısı yoktur…
Kendisine
güveni öyle şişmiştir ki işine gelen her şeyi gerçek diye ilan etmekte sakınca
görmez…
∘∘∘
1 Reklamların
çoğu ne yalandır ne gerçek; boktanlıktır.
2 Tıp ve mühendislik dışında diplomalı
uzmanların çoğunun boktanlık satma olasılığı yüksektir;
2.1 Ne
pahasına kullandığınızı bilseniz iyi edersiniz!
2.2 Tıp ve mühendislikte de dikkatli olun; kâr
güdüsünün işe yarar bilgiyi kolayca boktanlığa çevirme becerisi vardır!
3 İşletme fakültelerinde büyük oranda para
kazanmış şirketlerin yöntemleri ve öğütleri öğretilir…
3.1 Gündelik
hayatın psikoloji temelli aklından pek fazlası yoktur öğretilenlerin;
3.2 Boktanlık içeriği hayli kabarıktır…
3.3 Fizikçi Goldratt’ın
(ö. 2011) matematiksel para kazanma yöntemini -TOC[2]- reddetti piyasa.
CEO’lar
boktanlığa koşullanmış elemanlarının kafasını değiştirme riskini alamadı…
∘∘∘
Örnekleri
uzatmıyorum.
Boktanlık
kafanızı mı karıştırdı?
Yola çıktınız
demektir; gerisi gelecektir…
∘∘∘
[1]
Ludwig Wittgenstein (ö. 1951) Tractatus, 4.1121, Avusturyalı filozof.
[2]
TOC: Theory of Constraints- kısıtlar teorisi. 1984’de çıktı günümüzde kullanımı
%1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder