Macera peşinde sürten yorgun rüzgâr,
Bir serserisin ki her yerden kovarlar,
Sığınacağın gizli bir yuvan mı var,
Üzerinde bir dalın, bir dalganın?
Shelley (ö. 1822)
Ama farkında olmayacak…
Geçen yıllarda olduğu gibi…
İnsanlar evinde hissedebilmek
için felsefe yaparmış.
Ben işaretlerini hep görüyorum; hepimiz
ev sıcaklığını arıyoruz dünyada, farklı yöntemlerle, uyuşmaz hedeflerle…
İnsanı anlamak kolay mı, felsefe
yapmayanı yoktur; ama yine de sıkışınca çoğu “Felsefe yapma kardeşim!” diye
aşağılar yaptığını.
∘∘∘
Felsefe yapma güdümüz olmasaydı
dinler olur muydu?
Yapmasına herkes yapar felsefeyi;
ancak kaç kişi filozof olabimiştir?
Cevabınız kimi filozof
saydığınıza bağlı.
Ben ilk çevreci Henry David
Thoreau’nun (ö. 1862) tanımını önemsiyorum:
“Filozof olmak demek, aklı, aklın
emrettiği üzere yaşayacak kadar sevmek demektir.
Bu, yaşamın kimi sorunlarını
sadece teoride değil pratikte de çözmek demektir.
Akıl, sade bir yaşamı, güvenle ve
özgür yaşamayı emreder.
Filozof olmak ince düşüncelere
sahip olmak ya da bir ekol kurmak anlamına gelmez.”
∘∘∘
Bu pencereden bakınca filozof
olmak zor zanaat!
Okumak, yazmak yetmiyor; yaşamak
gerekiyor…
Doğru yaşamak!
∘∘∘
Belli mi olur, dedim, benim gibi
suyuna tirit felsefe yapmayı bırakıp gerçekten filozof olmayı denemek
isteyenler çıkabilir, diye düşündüm, yeni yılda…
Ondan yazdım bunları.
Mutlu yıllar diliyorum!
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder