20 Haziran 2017 Salı

Yaşadığın Her Saniye Sonraki Saniyenin Filmini Çeker





Dakika ardından gelen dakikanın…
Saat saatin…
Gün günün…
∘∘∘

Doğduğun zaman hayat filmin çekilmiş, bir kasaya kilitlenmiş, gibi bir anlayışla insan rahat eder…
Filminden ne senin ne başkasının haberi vardır; merak etmeden yaşar gidersin…
Bundan esinlenerek, yeniden dünyaya gelsen, aynı şeyleri yaşayacakmışın gibi hissedersin…
∘∘∘

Durum pek böyle değildir:
Her saniye, her dakika, her saat, her gün, bir sonraki zaman diliminin filmi yeniden çekilir…
Yaşadığın hiçbir şey önceden belirlenmiş, kesin, olmazsa olmaz, zorunlu değildir…
Gen haritanın hastalıklarını bile kesin olarak belirleyemediği yeni yeni anlaşılmaktadır -25 yıl önceki beklentilerimizin tersine…
∘∘∘

Yaşadığın her şey –sözün bire-bir anlamıyla her şey- başka türlü olabilirdi…
Hayatın, benliğin, dilin, içine düştüğün toplum…
Tanrı’nın doğumda sana verdikleriyle başlar, adım adım hayatını, benliğini, dilini ve de beynini inşa edersiniz.
Şu olmasaydı hayatım çok daha iyi olurdu, ya da keşke öyle karar almasaydım, demek pek akıllıca sayılmaz…
Budalalıktır, dememek için zor tutuyorum kendimi…
O olmasaydı ya da başka türlü karar verseydin zamanında, yaşamının ne olacağını kimse bilemez…
O zaman diliminde filmin başka türlü çekilecekti; hayatın asla düşünemeyeceğin bir olumsallık sokağında akacaktı…
Ve de sen o sokağı hayal bile edemezsin…
Hayatın büyük mucizelerinden biridir bu.
Hayıflanman ahmakçadır…
∘∘∘

Mantıklı olan, gerçek olan, işe yarar olan tek kural vardır:
Kaç yaşında olursan ol, imkânların ne olursa olsun, nefes aldığın sürece hayatının bir sonraki anının filmini istediğin yönde dramatik olarak değiştirebilirsin…
Yaşamın anlamı burada demlenir.
∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder