Bulutlara
merdivenle yükselme arzusundan hiç vazgeçmez…
Olmadığını
yaşamıştır; hayal kırıklığıyla bunalmış, günleri ne yapacağını bilemiyordur;
Ama
vazgeçmez…
Hayat
böyle, sanır…
Dünyanın
büyük yanılsamasıdır bu!
Kaderine
küsmeli, şansını zorlamamalıdır…
Tesadüflere
ve zamana bağlanmış olumsallık –zorunluluk değil- zinciri değil midir yaşam?
∘∘∘
Şunu
kaçırıyordur Adam:
Hayat
olumsallıktır, tamam…
Ama
yön verebilirsin kendi olumsallıklarına…
Rüzgârla
sürüklenen kuru yapraksın, teslim olursan…
Hangi
mahallede sürükleneceğini seçmişsen, sendedir direksiyon!.
∘∘∘
Yanlış
hayatı doğru yaşamaya çalışan Adam ya geçim derdinden baş alamaz…
Çaresizdir;
ayakta kalmak yaşamaktır artık…
Aslında
toplumun mahkûmudur; Tanrı’dan geliyor, diye düşünür…
∘∘∘
Ya
da hayatı para kazanmayı sevmek, diye bellemiştir…
Celladını
sevme çabasıdır hayat, onun gözünde…
Para
arayan kalabalıklardan ayrı düşünce hayattan düştüm diye hayıflanır;
Yanlış hayatı doğru yaşamaya çalışan Adam…
Açıklıdır durum; başka eğlencesi yoktur.
Tanrı’dan dilendiği zamanı lanetli bir yük gibi sırtında
taşıyordur.
∘∘∘
Çok rastlamışsındır…
Aslında ihtiyacı yoktur…
Ama can sıkıntısını yenmek zorundadır…
İçindeki sesin boğazını sıktığından para kazanırken…
Gazı kaçmış gazoz gibidir, ruhunu kaybetmiştir.
Canlı olsa, sevmediği halde vakit geçirmek için alakasız
işler kurmaya kalkar mı?
∘∘∘
“Baba n’aber?”
“N’olsun be abi yer bakıyorum.”
“Hayrola?”
“Ofis tutup, emlakçılık yapmaya karar verdim; vakit
geçiremiyorum, kafayı yiyeceğim yoksa!”
∘∘∘
Geç kalmak yoktur yaşamda…
Kayalıkların arasından başını çıkaran ot gibi fışkırır
hayat…
Her yaşta, her devirde…
Elverir ki aramaya başla ruhunu…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder