Konfeksiyon
bulamazsın;
Gün
olur, hoşça vakit geçirmenin bir üstündeki basamak diye düşünürsün…
Sanki
hoş zamanların zirvesiymiş gibi mutluluk…
Çıkamazsın
içinden.
∘∘∘
Değişmeden,
kolayından olanını ararsın…
Aynı
dille, aynı mahallenin stiline bürünerek; aynı zihni koruyarak, aynı delikanlı
tavırlarından kâm alarak…
Geleneklerle
sarmalanıp sağduyuyu giyinerek…
Benliğinin
goncası açılmadan solacaktır; göremezsin!
∘∘∘
Dilini
değiştirmeden hayatını değiştiremezsin.
Zihin
ve tavır olgunluğunun tarlasında yeşillenir sana özgü dil…
Zihnin
kıvama gelmeden dilin seni anlatmaz;
Arızalı
kopyadır ortaya çıkan;
Ezbere
yinelenen.
∘∘∘
Resmini
yaparken mutluluğun, zorlanmazdı ressam;
Hoş
geçirilen zamanlara komşu olsaydı mutluluk…
Dost
grupları boyardı parlak renklere, sohbetlerinden kahkahalar fışkıran!
∘∘∘
Resmini
yapabilir misin mutluluğun, diye sormazdı şair;
Ressam
dostuna…
∘∘∘
Değerlidir
hoş vakit geçirmek;
Ama
zihnini kıvama sokan, tavrını olgunlaştıran patikalarda içine çekeceğin sevinci
yüklenmen için…
Değerlidir
hoş vakit geçirmek;
Ama
dilini değiştirirken çaresizce gereksinim duyacağın direnç ve sabır stoklarını
yenilemen için…
∘∘∘
Mutluluk,
eğer varsa, hayatınla attığın hüzünlü bir imza olmalıdır…
Nasıl
attığını anlatmayı bir türlü beceremediğin…
Eğitim
bile istemeyen; anlamak için bakmayı öğrenmenin yettiği!
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder