28 Haziran 2017 Çarşamba

Hastalıkların Kutsalı Can Sıkıntısıdır




Bütün soruların niçin yaşıyorum’a çıkar.
“Niçin yaşıyorum?” ise “Nasıl canım sıkılmaz?” toprağında yetişmiştir.
∘∘∘

Hastalıkların kutsalı varsa o can sıkıntısıdır.
Gezerken, bakmak ve anlamaya çalışmakla hiçbir yakınlık kurmadan eğleniyorsan…
∘∘∘
On iki ay yaşamayı başarmış dostlarının doğum günlerinde hediyeler açılırken heyecandan yerinde duramıyorsan…
∘∘∘

En sevdiklerin de olsa dostlarınla her gün aynı konuları çiklet gibi çiğnemekten usanmıyorsan…
∘∘∘

Tavla oynamaktan bıkmıyorsan; dama oynarken hep kalbin duracak gibi oluyorsa…
∘∘∘

İki tek atmanın ardından şişenin dibini görüp yığılmadan duramıyorsan…
∘∘∘

Yakın dostlarınla muhabbetinde, sizin dışınızdaki insanların ne kadar kaz kafalı olduğu ima etmenin ne denli abuk olduğunu görmeden, orgazm oluyorsan…
∘∘∘

İnsanların çıkarları için her şeyi yapabilecek tıynette yaratıklar olduğunu sürekli anlatırken kendinin de o türün muhterem bir üyesi olduğunu unutuyorsan…
∘∘∘

On yıllardır pazartesileri işe giderken ruhun bedeninden çıkacak raddeye geldiği halde, evde canım sıkılır, diye çalışmayı sürdürüyorsan ve de bunun cehennem yerine alıştığın cehennemi seçmek olduğunu görmüyorsan…
∘∘∘

Televizyon dizilerinin önünde ruhun kıvranırken bunu dizilerin kötülüğüne yoruyorsan…
∘∘∘

Evlendirme programları önünde dünyanı unutuyorsan…
∘∘∘

Aynı şeyleri söyleyip aynı şeyleri yaparak, aynı dostlara gerçek olmadığını bile bile “seni gördüm daha iyi oldum!” demedeki çaresizliği ve Tanrı’nın sana tanıdığı önceliğe ihaneti görmüyorsan…
∘∘∘

Sana hastalıkların kutsalı can sıkıntılarından diliyorum…
Sorun varsa yeterince canının sıkılmamasında…

∘∘∘



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder