Vazgeçmek
zor zanaattır; feda etmek bu ocakta pişer…
Sağduyunun
kalelerinin hiçbirinden vazgeçemeyen ortalama insan vasat olup çıkar…
Hepimiz
vasatız; razı olanımız var, itiraz edenimiz var, paçayı kurtaranımız var,
kurtulup başka gezegenlere kanatlananlarımız var…
∘∘∘
Her şey
sağduyunun mutluluk hedefinden kuşkulanmakla başlıyor.
Yanlış
hayat ille de mutluluk diyor; onu da acısız yaşamla karıştırıyor…
Şimdide zamansızlığı tanımıyor; söyleyince burun kıvırıyor!
∘∘∘
Biriktirerek
koyulaşıyor vasatlığın; kendi mucizelerini arayarak ise hayatının renkleri…
∘∘∘
Hâlâ
çok adaletsiz sahnelerde oynanıyor hayat.
Her
şeyini verip en azına razı olan yığınlar bir yanda…
Diğer
yanda her şeye talip olabilecekken önündekiyle yetinen büyük kalabalıklar…
Vasatlıkta
huzur bulmayı, zorla başardım sananlar…
Vasatlığa
razı oldukça dünya güle oynaya uçuruma yürüyor…
Seçme
şansı olanların yanlış hayatları belirliyor dünyayı…
Kolayı
seçtikçe talihliler, yığınları büyüyor şansızların…
Ne
için yaratılmışsan o işi yapmıyorsan hayata ihanet ediyorsun!
∘∘∘
Bir
de bahtı, açık denizler gibi küçücük azınlık var; yetenekleri paçasından akan,
feda etmek zahmetiyle tanışmamış…
Onlar
bu yazının dışında…
∘∘∘
Vasatlar
silkelenmeden hayatlar düzelmeyecek…
Her hastalığına
aspirin verilmiş yatılı okul öğrencileri gibi,
Can
sıkıntısını, tüketimin renksiz, cılız eğlencesiyle savuşturarak debelenen acıklı
orta kıratlar…
Hepimiz…
Hepiniz…
Değişmeden
olmayacak; değişirsek hem bizler iyi yaşayacağız hem dünya rahatlayacak…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder