7 Haziran 2017 Çarşamba

Vazgeçmeyi Öğrenemezsen Vasatlığa Razı Olursun (2)



Vazgeçmek zor zanaattır; feda etmek bu ocakta pişer…
Sağduyunun kalelerinin hiçbirinden vazgeçemeyen ortalama insan vasat olup çıkar…
Hepimiz vasatız; razı olanımız var, itiraz edenimiz var, paçayı kurtaranımız var, kurtulup başka gezegenlere kanatlananlarımız var…
∘∘∘

Her şey sağduyunun mutluluk hedefinden kuşkulanmakla başlıyor.
Yanlış hayat ille de mutluluk diyor; onu da acısız yaşamla karıştırıyor…
Şimdide zamansızlığı tanımıyor; söyleyince burun kıvırıyor!
∘∘∘

Biriktirerek koyulaşıyor vasatlığın; kendi mucizelerini arayarak ise hayatının renkleri…
∘∘∘

Hâlâ çok adaletsiz sahnelerde oynanıyor hayat.
Her şeyini verip en azına razı olan yığınlar bir yanda…
Diğer yanda her şeye talip olabilecekken önündekiyle yetinen büyük kalabalıklar…
Vasatlıkta huzur bulmayı, zorla başardım sananlar…
Vasatlığa razı oldukça dünya güle oynaya uçuruma yürüyor…
Seçme şansı olanların yanlış hayatları belirliyor dünyayı…
Kolayı seçtikçe talihliler, yığınları büyüyor şansızların…
Ne için yaratılmışsan o işi yapmıyorsan hayata ihanet ediyorsun!
∘∘∘

Bir de bahtı, açık denizler gibi küçücük azınlık var; yetenekleri paçasından akan, feda etmek zahmetiyle tanışmamış…
Onlar bu yazının dışında…
∘∘∘

Vasatlar silkelenmeden hayatlar düzelmeyecek…
Her hastalığına aspirin verilmiş yatılı okul öğrencileri gibi,
Can sıkıntısını, tüketimin renksiz, cılız eğlencesiyle savuşturarak debelenen acıklı orta kıratlar…
Hepimiz…
Hepiniz…
Değişmeden olmayacak; değişirsek hem bizler iyi yaşayacağız hem dünya rahatlayacak…

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder