Yaşamın
anlamıdır sevinç…
Umuttur…
∘∘∘
İnsan
umutlu olduğu için sevince yürümez; sevinçli olduğundan umutludur.
∘∘∘
Karanlığı
görürsen karamsar olursun… Karamsarlık yılgınlık değildir!
Budur
normali…
Karanlığı
görüp aldırmamak budalalıktır!
Kendini
kandırırsın…
∘∘∘
Gerçekler
karaysa karamsar olursun;
Umutsuzluk
değildir bu…
Tükenmiş
bir karamsarsan bil ki sevinçlerin ölmüştür…
∘∘∘
Birine
dönüp “karamsar olma umutlarını kaybedersin!” diye yol göstermek “Kendini
kandır, uyuştur, mutlu ol!” demektir.
Yeni
sevinçlerle yaşama kafa tutabilmektir esas olan…
Nasıl
sevinçli olacağını söylersin, biliyorsan…
Bilmiyorsan
susarsın…
∘∘∘
İki
alanda sevinç yüklenirsin:
Bir,
mahrem özerk alanında… Kendi dünyanda… Kendi söylemini yakalamak için dünyayı
neresinden tutacağını bulmaya çalışırken…
İçine
düştüğün dilin sağduyu sözcükleriyle kendini anlattıkça sevinçsizlik
kuyularında dibe batarsın…
Mahrem
özyaratım alanında sevinç sana özel söylemin dokusundadır…
∘∘∘
İki,
toplumsal alanda, kalabalıklarla birlikte…
Ne
kadar çok insan senin yaşam tarzına uygun düşünüyor ve yaşıyorsa o denli rahat
edersin…
Demokrasi
denilen şey yaşam tarzı yarışmasıdır…
∘∘∘
İki
alanda da esas olan sevinçleri öldürmemektir…
Öldürürsen
yenisini bulman zordur…
İçindeki
sevinç anası kısırlaşmıştır…
∘∘∘
Düştüğün
hayal kırıklığı bataklıklarıdır, sevinci öldüren…
Bu
kez iyi olacak diye kendinizi kandırır; “aynı şekilde düşünerek daha iyi sonuç
almak” ister, hep düş kırıklığı solursan sevinçlerini ellerinle boğarsın…
Hem
mahrem özerk dünyanda…
Hem toplumsal
dayanışma dünyanda…
∘∘∘
Başkası
yok diye bilerek yanlış ata binmekten, ölüme doğru yayan yürümek daha sevinçlidir...
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder