14 Nisan 2017 Cuma

Hiçbir Şey İstemezsen Hiçbir Şey Olmaz




Hiçbir şey istemezsen hiçbir şey hissetmezsin…
Sana can katan…
Hiçbir şey hissetmezsen hiçbir şey olmaz!
Sevinç veren gönlüne…
∘∘∘

Bir şeyin olması, istemenin ve hissetmenin ocağında nasıl pişer ve nasıl sana can verir?
Bu ne istediğine bağlıdır?
∘∘∘

Arzuların, çıkarlarının girdabında dönüp duruyorsa, isteklerin seni beslemez…
Bu dediklerim,  yer çekiminin tersini anlatmaya debelenen budalalıklar gibi gelecektir biliyorum…
Paranın dünyasında gözünü açmışlara…
∘∘∘

Zamanla hizaya girmiş hep çok para istiyorsan, doyumsuzluğun sonsuza dek sürecek, her dem karnın aç kalacak, başka şey hissetmeyeceksin…
Hayatının şirazesi çıkmıştır; ruhunun iki yakası bir araya gelmez!
Başarırsan –paran çoğalırsa- açlığın azar, gücüne bakarak akıllı olduğunuzu sanırsın…
Oysa budalalığın zirvesindesindir…
Paranın sokaklarında akıl, düşünce, etik yüktür; ayağına bağ olur…
Zekâ yeter, akıl gerekmez; zeki akılsızlar favoridir para oyununda!
∘∘∘

Para kazanmayı beceremezsen, açlığınla birlikte öfken de şiddetlenir:
∘∘∘

Çözüm, gerçekleri, ahlak’ı, etik’i sorgulamaktır…
Para kazanmak için yapılan pek çok işi çürümüş, kokmuş buluyorsan, neden böyle hissediyorum, diye sormaktır…
Para kazanmaya mecbursun, tamam; kabul ediyorsun…
Ama içindeki zehirli duyguları nasıl sevince çevirebilirsin?
Gerçekleri aramak budur…
Bulduğun her yeterlii yanıt sevinç lokomotifin olacaktır…
∘∘∘

400 yıl önce hissetmiş şair:
Ben başka bir ozanım. Öbür manzumeciler
Boyalı güzel görür, kalemi alır ele,
……
Ben, gerçeği yazarım, benim sevgim gerçek..
…..
Onların boş lafları olamaz benim işim:
Satacak değilim ki niçin övecekmişim.”[1]

Satmak yerine yalnızca bulmak için aradığın gerçeklerdir  dünyaya bağlayan.
∘∘∘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder