İnsan,
evrimin kardeş iki kuvvetinin ortak ürünüdür;
Tek
başına ayakta kalma ve toplumsal dayanışma…
İlki
içimizdeki kötünün ikincisi ise iyinin kaynağıdır…
∘∘∘
Davranış
yelpazesine bakarsak:
Bir yanda
yalnızlık duygusunu bilenler ve onunla rahat edenler vardır;
Diğer
yanda, topluma, sağduyuya sıcak ve yakın duranlar…
∘∘∘
Tek
başına rahat edenlerden biriysen ve de sağduyuyla başın hoş değilse…
Yavan,
güvenilmez, ortalamacı, hesapsız, kitapsız, ezberci, gözü kapalı buluyor
olabilirsin sağduyuyu…
Toplumun
söylemiyle kendini anlatmak yetmez, kendine yeni söylem icat edersin.
Benim
hayatımın, dersin, başkasının yazdığı bir oyun olmasını istemiyorum. Olumsal –zorunlu
olmayan ama olanaksız da olmayan- bir nehir olan geçmişimi seyrediyorum…
Kendimi
yeniden yazıyorum, yeniden yaratıyorum; yeni bir söylem buluyorum kendime…
Ne
istersem onu olmak istiyorum…
∘∘∘
Kılavuzum
sağduyudan, bilimden, felsefeden çok şiir, roman…
Yeni
söylemler bulup yepyeni sözcüklerle hayatı anlayanlar…
∘∘∘
Toplumun
amacı bir bakıma “herkesin kendi
yeteneklerine göre en iyi özyaratım şansına sahip olmasına izin vermek”
değil midir?
∘∘∘
Mahrem
özyaratım mı?
Yoksa
adaletsizliğe karşı mücadele mi?
Hangisine
ne denli hasredeceksiniz kendinizi?
“Bu
soruların yanıtı yok!” diyor Richard Rorty (ö. 2007).
Bana
sorarsanız içinizdeki sestir baskın çıkan; hangisini iyi becerirseniz onda
kalırsınız.
İki
büyük araçtan hangisinde iyiyseniz ona verirsiniz kendinizi.
Özyaratım
yalnızlık istiyor diye onu bencillikle karıştırmayın…
Kökeni
iyilikten, dayanışma ruhundan beslenir, ayakta kalma güdüsünden değil!
∘∘∘
Mahrem
özerkliği –özyaratımı- seçenler: Nietzsche (ö. 1900), Heidegger (ö.1976),
Nabakov (ö. 1977)…
Adaletsizliğe
karşı savaşanlar: K. Marx (ö. 1883), J. S. Mill (ö. 1873), Habermas (d. 1929)…
Yanlışlar
vardır ama kötü olanı bulamazsın aralarında…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder