Adam en romantik, en dürüst jestlerle
yaklaştı:
“Beni demokratik ortamda çıkar
düşünmeden sevebilir misin?”
Kadın şaşkın:
“Aşkını anlıyorum, hoş; ama neden
bu denli siyasal ve ekonomik takılıyorsun, onu anlamıyorum?
Demokratik ortammış, çıkarmış…
Yeşilçam dili bu!”
∘∘∘
“Nesi varmış Yeşilçam’ın, hayatı cilalamadan
ham haliyle sahneliyor…
Madem demokrasi var, madem piyasa
serbest, aşkımız da piyasaya uymalı, yanlış mı?”
Kadın anlamaya çalışıyor…
Adam söyleyeceğini söylemiş bilge
havalarında geri dönüyor, birkaç adım gidip oradan konuşuyor:
“Nasıl?”[1]
“Ne nasılı?”
Açıklıyor Adam: “Yani, süper
değil mi, müthiş değil mi söylediğim?”
∘∘∘
İlk şakınlığını atlatınca sordu Kadın:
“Evet dersem seni çıkar
gözetmeden seveceğimi garanti etmiş mi olacağım?”
Adam, güneş gibi apaçık ortada
bir gerçeği açıklıyormuşçasına:
“Tabii canım, beni anlayacak
gerçekleri göreceksin; istediğim sadece bu. Olur ya, bakmışsın ilerde gönlüm
başkasına düşmüş, anlayacaksın, mesele etmeyeceksin…”
Kadın: “O da ne demek?”
“Demokrasi demek, erkeğine saygı
demek, özgürlük demek, çıkarını kollaman demek…
Demokratik ortamda çıkar gözetmeyen sevgi nedir zannediyorsun?
İşte budur!”
Kadın düşünüyor, sevginin çıkar gözetmeyenini…
Çekip gitsin mi, kabullenip
otursun mu?
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder