Başlık Hölderlin’in (ö.1843) sözüne naziredir.
“İnsan
düşlerken Tanrı düşünürken dilencidir…” diyor O, biliyorsunuz.
“Biz
hiçiz aradığımızsa her şey…”
Kahramanına insanlık durumu üstüne söyletiyor bunları…
220
yıl önce.
∘∘∘
Para
kazanılan dünyanın uzayı ve zamanı ile bilimin uzayı ve zamanı birbirine
uymuyor.
Paranın
dünyasında düş kurmak yasaktır, ilahi bir duruma rastlanmıyor o sokaklarda...
Düşünmesine
düşünüyorlar para kazanırken; ama bu düşünmenin bilimdeki düşünmeyle bir ilgisi
yok…
Para
için adım atarken de insanların kafalarında nedenler oluşuyor oluşmasına, ancak
borsacıların teknik analizi gibi geçersiz –anlamsız- bir yöntem kullanıyorlar…
Teknik
analiz toplum davranışının geçmişteki haritasıdır.
Borsacılar
gelecek için bunu kullanır; derler ki yarın dünün tıpkısı olursa söylediğim
doğrudur…
Kısaca tahminleri boktanlıktır –gerçeğe saygısız ve özensiz bilgi.
Bazıları
ne yaptığını biliyor, yanlış da olsa matematiksel yöntemler kullanıyormuş
havasını veriyorlar…
Bazıları
ise o denli cahil ki –hakiki uzman(!)- televizyonda teknik analizin bir fizik
kanunu olduğunu söyleyenini bile duydum!
Sanıyorum
zamanla kendileri de inanıyor. Uzmanlığın böyle bir açmazı var.
∘∘∘
Para
kazananın insanın akıllısı en iyi durumda borsacılar gibidir, ellerinde ateş
almayan bir tüfek, savaştadırlar…
Güya
düşünerek geleceğin düne benzeyeceği varsayımı ile yürürler kocaman kocaman CEO’lar…
Kazanırlarda
sonucu üstlenirler, kaybederlerse başkalarının sırtına yüklerler…
İş
hayatı değil mi uydur uydur söyle…
Demeye çalıştığım şu:
Para
kazanan insan, bırakalım Tanrı’yı, dilenci bile değildir!
Sözüm
elbette maişet gailesiyle çırpınanlar için değil, onların mücadelesi saygın…
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder