9 Kasım 2016 Çarşamba

Özgürlük Eşitlik Kardeşlik





Fransız Devriminin üç değeridir.

İnsanların özgür, eşit ve kardeş olduğunu söyler…

Tarihin kanlı sayfalarından biridir!
∘∘∘


Aristokrasiyi indirip ulusun kendisini aydınlanma sahnesine çıkarmıştır bu devrim.

Bugün geldiğimiz yerde esaret, adaletsizlik ve düşmanlık yaygındır!
∘∘∘


Neden anlatılamamıştır özgürlük, eşitlik ve kardeşlik?

Yoksa insanlara kavramları anlatmak olanağımız bulunmuyor mu?

Belki de anlatamıyoruz –biz kimsek?- insanlar o nedenle anlamıyor!
∘∘∘


Aydınlanma anlatamamıştır.

Düşünmeyi yalnızca akıl yürütmek diye kabul etmiştir.

Duygularımızı, hissettiklerimizi, insanın kendini, bilgi çerçevesi dışında bırakmış aydınlanmanın ustası Kant (ö. 1804).

Anlayamayınca işlem dışı tutmuştur hayatı!

Bilgi, demiştir, doğadan öğrendiklerimizdir, içinde insan yoktur!
∘∘∘


Piyasa çok sevmiştir bu işi.

Popper (ö. 1994) ‘açık toplum’ liberalizmini Kant üstüne kurmuştur.
∘∘∘


Bugün biliyoruz ki ‘düşünmek’ akıl yürütmekten çok daha fazlasıdır.

Önce hissetmek gelir arkasından akıl yürütmek…

Düşünen değil hisseden makineleriz.

Birine bir şeyi anlatmak için ‘aklını zorlamak’ yerine ‘duygularını harekete geçirmelisiniz’…
∘∘∘


Mantığına seslenmek yerine duygularına duyurmalısınız sesinizi.

Öğretmenin, politikacının mantığı, duygulara can verdiği ölçüde ikna eder.
∘∘∘


Polonyalı Usta yönetmen Kieslowski (ö.1996), devrimin başlıktaki üç değerini Mavi (kardeşlik), Beyaz (eşitlik) ve Kırmızı (kardeşlik) adlı filmlerinde anlatmış.

Duyguları harekete geçirerek…

Mantığınıza seslenerek değil!

Seyredin, karar verin: özgürlük, eşitlik ve kardeşlik var mı?

Öğretmen gibi anlatmak mı, sanatçı gibi göstermek mi işe yarıyor?
∘∘∘





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder