20 Kasım 2016 Pazar

Dünyayı Seven Birine Nasıl Dönüşürüz





Başlığı yazınca aklıma başka bir soru düştü:

“Hangi dünyayı?”

Yaşamının “mekânı ve yolu” olan dünyayı…

Eh… Şimdi biraz olsun önümü gördüm.
∘∘∘


Crispin Sartwell (d. 1958) kitap yazmış:

“Kişi, kendini dünyayı seven birine dönüştürme çabası dışında, tüm dönüştürme çabalarından vazgeçerse ne olur?” diye merak etmiş.

“Olanı olduğu haliyle olumlarsa…”
∘∘∘


“Yanlış hayatı doğru yaşayamazsınız.”

Yanlış hayatın mekânını ve yolunu –dünyasını, gerçekliğini- isteseniz de sevemezsiniz.

‘Kutsal sevgisizliğinizle’ tanışırsınız yanlış hayatta, eğer farklı bir yola girebilirseniz…

Doğru hayatınıza giden…

Zaman gelecek bu –sevgisizlik- buluşmasını hatırlayacaksınız…

Hayatınızın başlangıç çizgisi diye.
∘∘∘


Dünyayı seven birine dönüşmenin yolu ‘doğru hayatına’ kavuşmak…

Doğru hayatın içindeysen şu sorunun yanıtı kafanda apaçık ortalıktadır, elinle koymuş gibi bulursun:

“Boktan bir işte çalışıyor olsan, çalışmayı sürdürüp delirmeyi mi; yoksa istediğin bir işe geçip açlıktan ölmeyi mi yeğlersin?”

“Kırk katır mı, kırk satır mı istersin?” diye soran masal sorusuna benzedi…

Başka nasıl anlatırım bilemedim.

Yaptığın iş, açlıktan ölsen bile asla terk etmeyeceğin bir uğraşsa doğru hayatı yaşıyorsun demektir.

Değilse, çek kuyruğunu gitsin!

Yolculuk zamanı gelmiştir!
∘∘∘


Gerçeklik dediğiniz doğru hayatın “mekânı ve yolu” ise, dünyayı seven insana dönüşmüşsünüz demektir…

∘∘∘


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder