"Yoksa akıl işe yaramıyor mu?" demiş, bırakmıştık.
∘∘∘
Aklın içi boş olsa bilim
ilerlemezdi; teknoloji yerinde sayardı!
Belki de henüz çömeziz, hayatımızı
düzenlerken aklımızı kullanmayı beceremiyoruz.
Doğayı öğreniyoruz da, yaşamaya
basmıyor kafamız!
Öğrenemeden yok olmayalım da!
Ahmaklığımız atom bombası gibi patlayıp
insanlığı yok etmesin sakın!
∘∘∘
Kendimize bakalım…
Piyasada çalışacaksan sokağın dilini öğreneceksin…
Piyasa sokaktır.
Ne matematiğin ne fen
bilimlerinin mantığı geçer sokakta.
Kurbanlık koyun mantığı çalışır: bir
süre iyi beslendiğini görürsen geleceğini pes pembe düşünürsün; ta ki bayramda
kafayı kaptırıncaya dek…
Bu hafta nasıl yaşadıysan gelecek
hafta için de aynısını beklersin.
Düşünen ölür piyasada!
Sokak şöyle işler:
Gözünü kapar ‘yaparsın’,
olmuyorsa tekrar yaparsın, başka şey yaparsın, yaparsın da yaparsın…
Beceremezsen hayatın kararır!
∘∘∘
Ya yanlış yaparsam, diye
kaygılanıyorsan, uygun değilsin sokağa...
Cevap açık edilmese de bilinir: kâr
edersen kendin alacak, zarar edersen başkasına ödeteceksin...
Rulet masasının başında
kaybettiğinin iki mislini basarak hep masada kalmaya benzer bu.
Yeter ki başkasının parasıyla oyna!
Hayatında bir kez bile kazansan
zengin olursun!
Kumarhane sahipleri para basmaz
rulete, kumarcılar basar; bunun gibi serbest pazarın da sahipleri vardır.
Hep onlar kazanır.
Onlardan biri değilseniz rulete
para bastıran kumarbaz vatandaşa döner hep kaybedersiniz.
∘∘∘
Sokak hayattır ve de sokakta
düşünmeden yaşarsın!
Duyguların otomatik pilot gibi
seni yönlendirir…
Hayat ile bilim iki ayrı kanalda
akıyordur…
Neredeyse birbirine hiç
karışmadan…
Sokağa tahammül edemiyorsan
yapacağın –hayat ve bilgi- kanallarını, kendi küçük dünyanda birleştirmektir.
Nasıl?
∘∘∘
(Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder