10 Kasım 2016 Perşembe

Hayat Bilgisi Kendinizin Bilgisidir (2)





Bir evde; bir köyde, kasabada veya şehirde gözünüzü açtınız.

Dünyanız budur, hayatınız da bu olur.

En azından bir süre…
∘∘∘


Neyin doğru olduğunu öğretirler size.

Neyin iyi, kötü; neyin güzel çirkin; neyi yanlış olduğunu…

Bu ‘onların’ hayatıdır…

‘Onların’ kimler olduğundan emin olamazsan bile, ‘sen’ olmadığından kuşkun yoktur!
∘∘∘


Hangi soru karşısında ne yanıt vereceğini öğretirler, sana.

Düşünürken hangi mantığı kullanacağını…

Neyin çok önemli – bir değer- olduğunu…

Neyi asla yapmaman gerektiğini;

Gündelik hayatı incitmeden yaşamanın yollarını gösterirler.
∘∘∘


Bilirsin ki öğrendiklerin, ‘sen’ değilsin!

Bilirsin ki öğrendiklerin, ‘onlar’!

Öğrendiklerini ‘sen’ sanmanı isterler onu da bilirsin…

Görürsün…

Ama davranamazsın…

Kâbusun, rüya olduğunu bilip uyanamamak gibi…
∘∘∘


Kendini bilmezsen davranamazsın.

Ne olduğunu, niçin dünyaya geldiğini çıkarabildiğince çıkarman, sökebildiğince sökmen gerekir!

Bunlar ‘senin hayatındır’…

‘Onların hayatının’ karşısında ancak ‘kendi hayatını’ bilirsen ayakta kalırsın.
∘∘∘


Hayat bilgisi senin bilgindir…

Ancak onunla dikelirsin dünyanın önünde, akıp giden zamana aldırmadan…

Hem yaşamayı hem ölmeyi öğrenirsin…

Korkuyu savurursun, atarsın üstünden…

Kendine kavuşursun!
∘∘∘


Hayat bilgisi, bilimin üvey evladı ‘teknoloji’ geliştikçe daralır…

Teknolojiyi ‘senin hayatına’ giden yolu açacak biçimde kullanmayı öğrenmediğin sürece, bilim sürekli ‘onların hayatına’ çalışır!

Sen hep öksüz kalırsın!

∘∘∘



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder