11 Kasım 2016 Cuma

Aşk Dağdan İnmez (1)





Boynundaki kazağı arka koltuğa atar, geçer direksiyona. Ayakları gitmek istemez.  

Camları açar, ötücü kuşların cıvıltıları serin kuzey esintisiyle birlikte dolar içeri.

Arabanın gidebileceği en yavaş hızla,  bilgeliklerini kıskandığı ağaçların dallarını okşayarak gelen hafif esintinin serenadını ruhuna kaydetmeye çalışarak iniyordur yokuşu.

Beynini kemiren bir soruyu yeniden anımsar.

Hacer gibi ölümü göze alabilir miydi?

Keltepe’den atlayacak cesareti var mıydı?
∘∘∘


İlkokul öncesi olmalı, din hocalarından birinden duymuştu, aklına küçük bir kuşku düştüğü anda, kâfir oluyordun…

O zaman şu zehirli şüphe çengellenmişti kafasına: acaba yok muydu?  

Sabahlara kadar özür dilediği olurdu Allah’tan…

Hacer gibi atabilir miydi kendini Keltepe’den aşağıya? 

Yedi yaşında gecelerini bölen şüpheye benzetti bunu. 

Hayır, istese de yapamazdı…
∘∘∘


Çünkü hâlâ sahtedir, hâlâ taklittir…

‘Kapıyı vurup çıkma hakkını’ kullanabilmek ancak kendini tanıyıp gerçek özgürlüğe ulaştığın zaman mümkün.

İçine doğduğun kültürün ezberlettiği ‘ne olman gerektiği’ şarlatanlıklarını aştığın zaman… 

İnsan bir kere kendini bulmaya görsün, ne pahasına olursa olsun bırakmak istemez, gerekirse elinin tersiyle hayatı bile iter…

Sahteyseniz korkulacak bir şey yoktur. Hayatın içine hiç giremediğiniz için, ‘kapıyı vurup çıkma’nız  söz konusu değildir…

İçeri giremeyen dışarı çıkar mı?
∘∘∘


Ovacık’ın sıcağı neden geldin der gibi çarpar yüzüne. Otellere giden yola sapar,  sonra fikir değiştirir döner Köy yoluna girer.

Tuhaf bir sessizlik var. 

Yolun iki yanında uzanan, yazın ortasında bile diri, koyu yeşil rengi solmadan koruyabilmiş çayırlar ıpıssız.

Köyün girişindeki kahvede kimsecikler yok, kafasını tezgâha yaslamış bir çocuk uyuyor.

Dükkânların çoğu kapalı, kimisinde de beklemekten sıkılmış çocuklar oturuyor.  

Ahşap caminin kavşağına gelip durur; etrafa bir göz atar, ne olup bittiğini anlamaya çalışır.

İnsanlar caminin dışına taşmıştır.

(Devamı var)

∘∘∘




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder