Dünyanın kökünde keçilere kimin
bakacağı yatar!
Nasıl mı?
Dinleyin…
∘∘∘
Zamanın birinde Çanakkale’nin
uzak köylerinden birindeyiz…
Köyün nüfusu 4.
Hane sayısı 2.
Bir yaşlı karı-koca birinde, bir
yaşlı karı-koca diğerinde yaşıyor…
∘∘∘
Erkeklerin ikisi de muhtarlığa aday…
Seçimi kazanmanın tek yolu vardır
erkekler için:
Aday olan komşusundan oy
alamayacağına göre, komşusu kadını kendi tarafına çekmek…
Ama nasıl?
Civar köyler dahil herkes merakla
beklemeye başlar…
∘∘∘
Gün gelir seçim huzur içinde
yapılır.
Sandıklar açılır:
Adaylardan birisi seçimi 3-1
kazanmıştır…
∘∘∘
Kaybeden hışımla eve koşar.
Olacak iş değildir…
Onca yıldır bir köroğlu bir ayvaz
birlikte yaşadığı karısı kendisini bırakıp karşı adaya oy vermiştir…
Birbirlerinden başka kimseleri
yoktur…
Ne olmuştur, nasıl olmuştur
mutlaka anlamalıdır…
Olsa olsa işe iyi saatte olsunlar
karışmış olmalıdır…
∘∘∘
Kapıyı öfkeyle açar ve içeri
dalar…
“Kız sen ne yaptın, hadi söyle
bakalım neden bana oy vermedin? Konuş hadi!” diye çıkışır…
Kadın istifini bozmaz, sanki her
şey zamanı gelince ekmeğin yerini alan ramazan pidesi kadar olağandır.
“Ne yani,” der “bana hiç sordun
mu, kime oy vereceksin, diye… Sorsan söylerdim…
Sana oy vereyim de keçilere ben
mi bakayım!”
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder