Yolunu şaşırmış kapitalizmin
kötülüğü mucizelerin üstüne şal örtmesidir…
Para, yaşamın anlamı olabilecek
parıltıları kara bir çarşaf gibi kaplamıştır…
Hayallere giden bütün yolların paradan
geçtiği inancı öylesine kuvvetlidir ki lanetli çarşafı bir türlü kaldırıp
altını göremezsiniz!
Yaşam hava hücumu altında
sığınaklara çekilmiş gibidir, renkler sönmüş, coşkular pörsümüş, hüzünler
kabarmıştır…
∘∘∘
Öylesine bir telaş içindesindir
ki çiçeklerin güzellik aramadan nasıl böyle çarpıcı renklere büründüğü
sormazsın…
Yüz elli yıllık yaşlı meşenin
altında oturmanın keyfinin nedenini merak etmezsin…
Yeşilin büyüsünün nedenini
aramazsın…
Neyzen Salim Bey’in (ö. 1884)
Hicaz Peşrevini dinlemezsin…
Refik Talat Alpman’ın (ö. 1947)
Hicaz Saz Semaisinin hüznünü tatmamışsın…
Sultan Aziz’in oğlu Seyfettin
Osmanoğlu’nun (ö. 1926) Hüzzam Peşrevinden haberin yok…
∘∘∘
Beethoveen’in (ö. 1827) 12 numaralı
yaylı sazlar dörtlüsünün büyüsüne yabancısın…
Goethe’yi (ö. 1832), Shakespeare’i
(ö. 1616) okumaya vaktin yok…
Cioran (ö. 1995) gibi bir
kötümserin nasıl bir yaşam şevki dağıttığını duymamışsın…
Susan Sontag (ö. 2004) adlı
Amerikalı yazar ufuk çizginin dışında…
∘∘∘
Senin telaşın var, gururla işini
taşıyorsun sırtında…
Çalışıp biriktireceksin!
Anlam aramıyorsun ki hangi
mucizeyi nasıl göreceksin?
∘∘∘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder